2 entry daha
  • ilginç ve esprili ve yeni bir yaklaşımlı ve modern olucam diye kendini yırtmış 500 days of summer gibi günümüz filmlerinin yerine rahatlıkla tercih edilebilecek, doksanların pamuk helvası şeker portakalı havasını taşıyan tatlı bir film.

    iyi bir fikir ve samimiyetin filmlerde ne kadar önemli olduğu gösteriyor bu film. yirmi sene geçmiş hala rahat rahat kendini izletiyor. ne kurguda bir numarası var, ne akıl oyunları-laf ebeliği yapan karakterleri. sadece steve martin ile otobanda iletişim kuran o elektronik levha, ileride hayatı elektronik ekranlardan öğrenecek bir neslin muştulayıcısı gibi, yakın bir dost gibi doksanların başında yanıp sönüyor ya, o manyakça durum yetiyor filmi kalbur üstü yapmaya.

    senaryosunun yine steve martin in olması ayrı bir dikkat çekici tabii. aslında bir tarafıyla ucuz komedi yapan adamların böyle birden içlerindeki dehanın ışığını yansıtmaları zaten ne biliyim ben gondry gibi kanıksanan bir adamın dehasını göstermesinden çok daha etkili oluyor.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap