5 entry daha
  • türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyaç duyduğu konusunda neredeyse bir konsensus olduğu hepimizin malumu. ben de bu noktada, bu anayasanın kesinlikle bir kurucu meclis tarafından yazılması gerektiğine dair fikrimi ifade etmek isterim.

    bu meclisin üyeleri kesinlikle kurucu insanlardan seçilmelidir. içlerinde hem kurucu hem sulucu kişiler de olabilir ancak bu kişiler meclis çalışmalarının sürdüğü dönemlerde sulu takılmamalıdır, zira sulunun getirdiği ruh hâli saldırganlığa yahut bastırılmış hınç duygularının* açığa çıkmasına neden olabilir. bu duygularla yazılacak bir anayasa isteyenlerin yeni bir anayasaya ihtiyacı kanaatimce yoktur, '82 anayasası yeterince hınç doludur. oysa kuru, insanda bir dinginlik hâli, bir dünyayla ve her şeyle bir olma duygusu yaratacağından, her zamankinden fazla ihtiyaç duyduğumuz millî çokluk içinde birlik ve beraberlik ortamının alt/üstyapısını kuracak bir anayasayı olanaklı hâle getirecektir. kanaatimce, böyle bir ortamda hem her türlü detay ıncığına cıncığına kadar tartışılır, hem de bu detaylar yüzünden meclis görüşmeleri tıkanmaz (kim neyi ne kadar tıkayabilir alla'şkına?). aynı noktaya bir diğer yandan bakarsak, fikir ayrılığına düşen meclis üyeleri hangi konuda fikir ayrılığına düştüklerini kısa bir süre sonra unutacağından, ve akıllarında yalnızca en çok tekrarlanan (dolayısıyla az-çok uzlaşıldığını varsayabileceğimiz) ana fikirler kalacağından, ortaya üzerinde uzlaşılmış bir anayasa çıkacaktır. sonuçta, "tabiî yaa niye olmasın ki?" nidâlarıyla ve anlamsız alkışlarla kabul edilen bu anayasa, sanıyorum ülkemizin gördüğü en özgürlükçü anayasa olacaktır.

    kendi adıma, yıllardır yasalarını avrupa'dan almaya alışmış ülkemizin bu anayasa için de lojistik olarak hollanda modelinden faydalanabileceğini düşünüyorum - böylece, müzakerelerin durma noktasına geldiği avrupa birliği'yle de yeniden bir sıcaklık, bir yakınlaşma yaşanabilir. olmazsa, afgan modeli de bir alternatif olarak düşünülebilir.

    nedensiz öfori ve gülme krizleri zaman zaman görüşmeleri kesintiye uğratabileceğinden bu meclisin yeni bir anayasa yazması nispeten uzun zaman alacaktır, doğru. gerçi kurucularımız (meclis üyesi olsunlar olmasınlar) zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaktır, ancak diğer yurttaşlarımız gerekli sabrı gösteremeyebilir. bu sorunu aşmak için, kurucu meclis çalışmalarının sürdüğü dönemde, yurt sathında isteyen bütün yurttaşların katılabileceği kurucu konseyler oluşturulabilir (çarşaf olarak '82 anayasasının sayfalarının kullanılması kaydıyla). böylece hem her bir yurttaşımız kendini bu ülkenin kurucu bir unsuru olarak görmeye başlar, hem de yürürlükten kalkmakta olan '82 anayasası ilk defa hayırlı bir işe vesile olmuş olur.

    ps: bu arada, kurucu meclis tarafından yazılan anayasanın bekçiliğini yapacak anayasa mahkemesi üyeleri de elbette kurucu üyeler olmalıdır. memur kafasıyla rejim ayakta tutulamaz, bebek kafası gerekir.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap