8 entry daha
  • zamanımda lisemde müdürken kendisine o kadar az, o kadar az değer verirdim ki az önce "ya benim lisedeki müdürün adı neydi?" diye sorunca kendi kendime, zihnin önemsenmeyen bilgileri unutmaya meyilli olduğuna kalpten inandım.

    bir öğretmenden beklenen 10 şeyden en az 9'una sahip değildi bu. öyleydi yani. her hafta sonu ve hafta başı bir saati aşan zaman dilimlerinde yüzlerce öğrenciyi ayakta bekletir, devamlı aynı şeylerden bahsederdi.

    vatan. millet. milliyetçilik. başka bildiği şey var mıydı? ha birde avaz avaz bağırmaktan iyi anlardı.

    ülkücüydü bi de. onun zamanında nerede ülkü ocaklarının başkanının, sapının çöpünün oğlu var çapa anadolu öğretmen lisesine dolmuştur. koridorlarda tespih sallayan öğretmen adayları türemiştir.

    okul bunun zamanında zavallıydı ya. cidden öyleydi. konuşmasını tiyatro salonunda bile yapsa, herkes koltuklarda oturuyor bile olsa herkesi ayağa kaldırırdı. genç öğrencilere koyun muamelesi yapmakta üstüne yoktu.

    iyi öğretmen-hoca-müdür olurdu aslında. ama dünyaya geç gelmiş fahrettin demir. şöyle bir 200 sene filan.
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap