7 entry daha
  • yaşanılanların hiç unutulmaması için acının saça kazınması.

    sen gitmeye kalktın ya benden, kafası yamalı bir çocuk oldum ben. sonra hayallerimi uç uca birleştirdim. olmadı; kopardı parçalanmışlıklar. çöküp kalmıştım. mavi otobüs gelmesin istiyordum. sigaranın dumanı ciğerime kaçıyordu. karşıdaki kız yurduna bakıyordum ama göremiyordum hiçbir şey. aklımdan düşünceler çok hızlı akıyordu. birini tutup kendime çekemiyordum. şimdi kim olduğunu hatırlamadığım biri gelip kafanda yama var senin’ dedi. öyle başladı yamalarıma alışmaya başlamam. her acıda, her yalnızlığımda bir tel gitti saçımdan. sonra kocaman deliğim oldu, açılıp açılıp kapanan. her şeyden uzaklaşmıştım kafamda yamalarım olduğunda; kendimden bile. duyan ve gören olmuyordu. kanımın içinde geziyordu yalnızlık, iliklerimde, hücrelerimde…yetişemedim gitmeye. herkese, her şeye, kendime, sana yalanlar söyledim. öyle acındırdım kendimi. hastanelere yolladılar beni. ’ sorun senin kafanda evladım’ dediler. hastane önlerinde güneş tam tepedeyken tir tir titredim yalnızlığımdan, yalnızlıklarımdan. ‘ abi hayırdır?’ dediler. ’bir şeyim yok’ dedim. yoktu bir şeyim haklıydım ve yalan söylemiyordum. hiçbir şeyim hiçkimsem yoktu. çokça tükendiğimi düşünmüştüm o günlere dek. ama günler gerçekten tükenmiştim, tüketilmiştim. yeniden hayal kurmaktan aciz kalmıştım. sen yoktun bilmezsin bunları…

    çıktın karşıma, gelirken değiştirdiğin kararlarınla. yamamı sormadın ama gösterdim sana kaşıyarak belki acırsın diye. acıdın mı yüreğin sızladı mı bilmem ama gelmeye karar verdin bana, tüm sancılarınla…

    eski şeyleri karıştırdın. inanmadım…. hala karıştırıyorsun yine inanmıyorum… hedef şaşırtıyorsun, kafamı ve ruhumun derinliklerini bulandırıyorsun. ben olmayınca rahatladın sen de. kafana eseni yaptın. hiçbir sike bir baş olamayacak bir başla, bir boklar karıştırıyordun; ben bilmiyordum. hala karıştırıyorsun, ben yine bilmiyorum. bilirsem ne olur onu da bilmiyorum. aslında biliyorum ama işime gelmiyor; inanmak istemiyorum. yalan söylemene katlanamıyor, ağlıyorum her seferinde. sonra beynimin içine o derin ağrı saplanıyor. onla yaşıyorum; alışıyor kafam acıya. evin önünde başlayan derin sızılar sonra. duramıyorum şimdi oralarda hala. o zaman sadece saçımdaki telden gitmişti. şimdi ruhumdan, aklımdan, bedenimden gidiyor. her şeyden uzaklaşmıştım kafamda yamalarım olduğunda; kendimden bile. düşlerim başkasının koynunda oluyordu. duyan ve gören olmuyordu. kanımın içinde geziyordu yalnızlık, iliklerimde, hücrelerimde… ben de sahip çıktım hikayeme. saçma da olsa, bulanık da olsa, anlamlandırmak zor da olsa sahip çıktım. kimsenin beni tanımlandırması endişesine sahip olmadan, kimsenin beni anlamdırmasını sallamadan sahip çıktım hikayeme; unutulmasın diye… unutmayayım diye…
123 entry daha
hesabın var mı? giriş yap