7 entry daha
  • hikayesini babamızdan dinlediğimiz, hiç canlı izleyemesek bile kalbimizin bir köşesine çentik atmayı başarmış semt takımı. rahmetli dedem babamı galatasaray maçına götürmeyince, babam çocuk aklıyla cimboma küsüp, ev ahalisine ''ben artık yeşildirekliyim'' restini çekmiş . reste karşı çaresiz kalan dedem yeşildirek'e taraftar kaptırmamak için babamı galatasaray tribününe götürmeye başlamış ama çocuk kalbine kazınan yeşildirek sevgisi silinmemiş. arkadaşlarıyla birlikte galatasaray maçlarına koştururken vakit buldukça yeşildirek tribününe gitmeye devam etmişler. istanbul'da aynı gün aynı stadyumda 3-4 maçın arka arkaya izlendiği, insanların futbol izlemek için semt semt dolaştığı yıllarmış. futbolun gerçekten halka ait olduğu, sokak, semt, mahalle kültüründen beslendiği, oyunun özünün sevildiği, medyanın ve politikacıların futbolun rantını yemediği yılların en güzel hatırasıymış yeşildirek. 60'lı yıllarda 1. ligde top koşturmuş yeşildirek ama mazisi çok daha eski. istanbul futbol kültüründe yok olan bir geleneğin son temsilcisi. televizyonsuz yıllar. spor olarak gazetelerin yayınladığı pehlivan tefrikaları ve semt takımlarının maçlarının asla kaçırılmadığı dönemler.

    semt; local takım destekleme fenomeninin istanbul futbol kültüründe oldukça yaygın olduğu bir dönemde hatırı sayılır bir taraftar kitlesi toplamayı başarmış. yeşildirek, vefa, tophane tayfun gibi kült takımlar, dar alanda kısa paslaşmalar tadında amatör ruhla futbol oynayıp, artık iyice nostaljiye karışan, toprak sahalarda diz kanatan semt emekçilerinin takımları olarak, türk futbol tarihinin endüstriyel futbol öncesi naif dönemine damga vurmuş futbol ekolleridir. bu semt takımlarının yazılı olmayan tarihi mutlaka arşiv değeri taşıyan bir ''semt kültürü'' kitabında toplanmalı ve gelecek nesillere aktarılmalıdır. mevcut çalışmalar resmi tarihin istatistik verilerinden öteye gidemiyor. futbolu seviyorsanız mutlaka bir semt takımının maçına gidin.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap