6 entry daha
  • sinemanın bel kemiğini oluşturan sistem. ikili karşıtlıklar şeklinde de bilinir. ötekileştirme üzerine kurulu, ataerkil ve batılı bir bakışın ürünüdür. sinemanın en sık kullandığı ikili karşıtlıklar arasında biz-öteki, kültür-doğa, aktif-pasif, erkek-kadın, yetişkin-çocuk, batılı-doğulu, akıllı-deli, beyaz-zenci gibi karşıtlıklar bulunur. filmlerde temelde bu ikililerden ilk sırada yazılanlar, iyi ve normal; ikinci sıradakiler ise kötü ve anormal olarak gösterilip, bu önkabulle ele alınarak sunulur. aynı bağlamda iyi ve normal kabul edilenler övülürken, 'öteki' kategorisinde yer alanlar ise aşağılanır, küçümsenir ve yerilir. her iki tarafa da ait olmayan ve bu ikililerin arasında kalan şeyler ise kötünün de kötüsü olarak işlenir. bunun sebebi de tabi ki bu gri bölgedekilerin siyah ve beyazdan oluşan bu sistemi tehdit eden unsurlar olmasıdır.

    bu bakışın kaynağı elbette sinema değil, toplumun kendisidir ve sinema dışında da pek çok sanat dalında kendini gösterir. fakat sinemadaki hali özellikle dikkat çekicidir. misal filmlerde genellikle erkek, bu sistemin 'iyi' kabul edilen tarafındaki öğelerle özdeşleştirilirken, kadın için durum bunun tam tersidir. yani bir filmde erkek; kültürün, medeniyetin, aktifliğin, yetişkinliğin, aklın temsilcisi bir kahraman; kadın ise vahşi ve tehlikeli olan doğanın, pasifliğin, olgunluktan çok uzak bir çocuksuluğun, mantıktan ve zekadan yoksun bir duygusallığın timsali olan ve erkek tarafından kurtarılmayı bekleyen kurban olarak gösterilir. sinema açısından sistemin erkek-kadın karşıtlığı dışındaki diğer tüm ikili karşıtlıkları için de benzer şeyler söylenebilir.

    sinemada normalde sistemin küçümsediği ve 'kötü' tarafında yer verdiği kadınlardan beyaz ırk mensupları, siyah ırktan olanlar karşısında sistemin 'iyi' tarafındaki öğelere yaklaştırılır. aynı şekilde filmlerde genelde 'kötü', zayıf, muhtaç tarafında yer alan çocuğun karşısında siyah bir çocuk varsa bu kez beyaz çocuk sistemin 'iyi' tarafına atfedilen özelliklere, siyah çocuk ise diğer tarafa daha yakın gösterilir. burada sinema için önemli olan 'öteki'yi duruma göre yeniden tanımlarken aradaki çizgiyi net olarak ortaya koyabilmektir. aksi takdirde hazır kalıplara ve ötekileştirmeye alışık bünyelerin kafası karışır ve sinemanın da büyük ölçüde beslendiği bu sistem çökme tehlikesi yaşar.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap