3 entry daha
  • çok sevdiğim woods'un da araştırma kapsamına aldığı bir alan. bu öylesine ilginç bir bağ türüdür ki kurban bilinçsiz değil, bilinçli bilinçsizlik halindedir. sadece manipülasyon değil, kurbana direkt yoldan kötü sözlerin de sarf edildiği bir ilişki türüdür. manipülatif davranışlar aramak şart değildir yani. kurbanın sınırlarına bağlı olarak değişir travma yaratıcının eylemleri. ortada ciddi bir güç dengesizliği vardır. kurban, bir çizgi çizip bağını koparacak güç toplayana kadar debelenir durur. defalarca bağı koparmaya yeltense de travma yaratıcının ufacık bir eylemiyle durulur. kurban devamlı olarak kendisine "sorun bende değil, kötü şeyler yaşadı. yoksa bana böyle şeyler demez. o kötü biri değil" gibi telkinlerde bulunur. yani aslında durum üstte de söylediğim gibi pek de kurbanın bilinçsizliğiyle gelişmez, bilinçli bilinçsizlik hakimdir. bu bağ illa sevme, sevilme arzusuyla gerçekleşmez. ortada bir sevgi olmadan sadece güven ortamı için de yaşanabilir. ne demek bu? yani çocukluğunda şiddet olan, sevginin olmadığı bir ailede büyüyen birey, bunu hayatında öylesine benimsemiştir ki travma yaratıcının bu eylemleriyle kendini tanıdık bir hissin içinde bulur. sağlıklı ya da bilinmezlik ilişkisindense tanıdık bir şeye tutunmak ister. burada bir de travma yaratıcının durumuna bakmak lazım. o da kendince atlatamadığı bir travmayı karşısına çıkan kurbanın üstüne bırakmaya çalışan, başka bir ilişkinin kurbanıdır.

    *okuduğum makaleler ve deneyimler sonucu elde ettiğim sonuçları yazdığım bu entry sadece bilgi amaçlıdır. bir tedavi sunmaz, tedavi isteyenler için bir yol haritası değildir. lütfen buna benzer bir şey yaşıyorsanız destek almak ilk seçeneğiniz olsun.
hesabın var mı? giriş yap