9 entry daha
  • * vııı. osmanlı sultanı
    * ıı. bayezid han / bâyezîd-i sânî / bâyezîd-i velî
    * mührü hümayunu şöyledir;
    sultân bâyezîd-i velî bin fâtih sultân mehemmed (fatih sultan mehemmed oğlu sultan ıı. bâyezîd-i velî)
    * divan edebiyatında : adlî
    * fatih sultan mehemmed'in oğlu, yavuz sultan selim' in babası.

    sicill-i osmânî'de 1453 doğumlu olduğu ifade edilir lakin kaynakların kimi 1447'yi işaret eder. doğum yeri de mutlak değildir. kimi kaynaklar amasya' yı, kimileri ise dimetoka'yı esas kabul eder. bu husus dolayısıyla çelişkilidir. ıı. bayezid'in yaşını ve doğum yerini bu sebeple net ifade edemiyoruz.

    zaten derin osmanlı tarihinde kaynak niteliğinde düzenli arşiv ve kayıtlar ıı. mehmed döneminden, yani babasından sonra yavaş yavaş oturmaya başlamıştı. konstantiniyye dahil olmak üzere ülkenin başkenti birkaç kez değişmiş, arşivleme sistemi ancak ı. süleyman devrinde yeter boyutta sağlanmaya başlamıştı.

    vaziyet bu iken ertuğrul gazi ve osman gazi'nin devrine atıfta bulunan diziler kaynağı nereden alıyorlarsa bizi de aydınlatsa iyi ederler... zira bilhassa bu iki türk liderin devrine ait birkaç sayfadan öte kaynak yoktur arşivlerde. insan doğrusu hangi gerçeklikten yol alarak senaryo yazıldığını merak ediyor...

    neyse efenim,
    7 yaşında amasya'ya sancak beyi olarak atanan bayezid, ileri seviyede hattatlık ilmi öğrenmiş, profesyonel bir hat sanatçısıdır. bu yönüyle ııı. ahmed ile birlikte en başarılı hat sanatkarı sultanlardan sayılır. amasya'yı tam 27 yıl yönettiği kabul edilir. şehrin gelişimi açısından önemli yatırımlarda bulunduğu da kaynaklarda yazılıdır.

    1481' de devleti imparatorluk yapan büyük türk fatih mehemmed vefat edince evvelinden planlandığı gibi kardeşi cem sultana giden ulakları (haberci) öldürtür / veya esaret altına aldırarak engeller.

    şehzade cem (cem sultan) coğrafi olarak bayezid'den aslında daha evvel haberdar olacak konumdadır. kastamonu sancak beyidir. ancak bayezid'in sinsi planı sayesinde şehzade cem babasının vefat ettiğini yaklaşık iki hafta sonra öğrenir. bu süre zarfında bayezid payitahta yürümüş, çoktan devletin saadeti tahtına oturmuştur.

    adil bir durum olmadığını öğrenen cem bayezid'in planını öğrenir ve sindiremeyip isyan eder. ilaveten babasının kanunnamesini de iyi bilmektedir. kardeşlerden biri tahta cülus ederse nizam-ı alem için kardeşlerini katleder. cem ölmeyi bu kadar kolay kabul etmez ve mücadeleye girişir.
    kastamonu'dan orta anadolu ve akdeniz havzasına doğru at süren cem ve destekçileri afyon, konya ereğlisi civarında ordugah kurarlar. akabinde güney marmara kıyılarına, bursa'ya geçen cem, bayezid'in hükümranlığını tanımaz ve kendi sultanlığını ilan eder. hutbe okutur, mühür çektirir, divan kurar. hatta neredeyse adına para bastırmak üzeredir.

    bunları yaparken payitahta, kardeşi bayezid'e ulak gönderir. cem'e göre taht mücadelesinin sinsice gerçekleşmesi, hatta başlamadan bitmesi bir hezimet değil, paylaşıma müsait bir imparatorluk için alt yapıyı oluşturan unsurlardır. en azından şansını denemek için kendini buna inandırmış olmalı...

    bu sebeple meşru sultana ülkeyi paylaşma tavsiyesinde bulunur, ancak bayezid bunu kat-i suretle reddeder. cem'i payitahta davet ederek kaderine razı gelmesini, bir sultan oğluna yaraşır davranmasını salık verir. bayezid'in kardeşine verdiği cevapta şu cümlelere özellikle dikkat çekmek gerek;
    "aydınlık gönlünüze gizli değildir ki rum diyarı baştan ayağa örtülü nazlı bir geline benzer. öyle iki güveyin nişanını kaldıramaz ve ortaklık kahrın götüremez."

    nihayetinde cem bu tavsiyeye aldırmaz. diplomasi ile sorunları çözemeyeceğini anlayan ıı. bayezid hızlıca bir ordu oluşturup cem'in üzerine gönderir. ancak cem bu taarruz bastırır. henüz tam olarak devletin dizginlerini eline alamayan ıı. bayezid'in kardeşiyle verdiği mücadele sınav gibidir.

    bayezid güçlü bir orduyla ikinci bir taarruz ordusu gönderir ve cem'i bu defa yener. cem anadolu'dan kaçar ve hristiyan ülkelere sığınır. bu bayezid'in tahayyül edemediği bir şeydir ve ne yazık ki neredeyse tüm saltanatının seyrinin bu firarın tesiriyle tarihe geçmesini engelleyemez.

    cem sultan bayezid'in büyük fidyeleri karşılığında 1495 yılında zehirlenerek öldürülmüştür. cenazesini ise tehditler sonucu alabilmiştir.

    cem sultan'ın kaçarak düşman eline sığınması bayezid'in batıya yönelik politikalarını tamamen osmanlı aleyhine çevirmiştir. devlet layıkınca idare ve idame edilememiş, edirne ve ötesine ordu çıkamamış, sultan saltanatını uzun yıllar tehlike ve tehdit altında hissetmiştir.

    vaziyet bu olunca iç kalkınmaya ve şehir planlama projelerine yönelen ıı. bayezid hem bayındırlık alanında yaptığı çalışmalarla hemde sakin bir politika izleyerek sükuneti sağlama konusunda temkinli bir yönetim vizyonu izlemiştir.

    ayasofya'nın bugün restore edilen ikinci minaresi ıı. bayezid'in eseridir. divan yolu caddesi üzerinde adını meydana yaptırdığı külliyeden alan bayezid meydanı bulunur. bursa, edirne gibi illerde de kapsamlı şehircilik çalışmaları icra edilmiştir. bunlara ek olarak ekonomik kalkınma da başarılı bir süreç yaşanmıştır.

    rusya, ispanya ile iyi ilişkiler kurmaya çalışan ıı. bayezid, bu evrede ispanya'da kovulan yahudilere sahip çıkıp osmanlı topraklarında yaşayabilme olanağı sağlamıştır. babası gibi mareşal olmayan bayezid, iyi bir imar ve ekonomi adamı olmuştur. (o da lazım tabi.) ancak bu yönüyle eleştirildiği, alışagelmiş bir tercih olmadığı da aşikar. sonuçta fatih gibi bir komutanın oğlu olmak zor.

    yaşı ilerleyince devlet işlerini evvela divana bırakmıştır. sonra da panislamist kimliğini pekiştirmek için oğlu selim lehine tahttan feragat etmiştir.

    dizginleyemediği, tüm ağabeylerini sancaklarında yenerek yoktan kendini veliahd yapan selim babasını da baskı altına alarak tahttan feragat etmesi için ısrarcı olmuş ve istediğini almıştır. selim 1512 yılında resmen 9. osmanlı padişahı olarak ı. selim (yavuz sultan) namıyla tahta çıkmıştır.

    ıı. bayezid, yıllık 20 mn akçe ödenek taahhütü ile tahttan inzivaya çekilmek üzere dimetoka' ya giderken yolda muamma şekilde vefat etmiştir. kimi kaynaklar kriz geçirdiğini, kimi kaynaklar zehirlenerek öldürüldüğünü yazar. çoğunluğun ortak kanısı zehirlenme ihtimalidir.
hesabın var mı? giriş yap