2 entry daha
  • tüm saksofonları (alto, tenor, soprano, sopranino, saksello, bariton, bas, kontrbas) mükemmel çalan, aynı zamanda flüt ve klarinet -kontralto klarinette affetmez, bir numaradır.- virtüözü, felsefenin derinlerine gerek sosyal tematik, gerek caz alanlarında inmiş büyük usta. iki yüze yakın sağlam albümle free jazz'in ikinci kuşağının öncülerinden olmuş, konser aralarında diyalektik materyalizm dersleri vermesiyle tanınmıştır. 1968'de (bkz: for alto)* tarihin ilk solo saksofon albümünü çıkardığında, eminim john cage dahil çoğu kişi gülüyordu braxton'a. ancak biliyorum, three compositions of new jazz'in ve peşinden gelen for alto'nun ardından caz tarihinde farklı bir sayfa açıldı, ya da sayfa değil de.. özgür ve sınırsız bir laboratuvar diyelim.

    braxton'ın birlikte çaldığı isimlerin çoğu cazseverler arasında da pek bilinmez. free jazz tutkunu olmak gerekiyor sanırım akla yerleştirebilmek için. epey küçük adımlarla ilerleyen arista records'un dar odalarında günümüzün bağımsız trompetçilerinden kenny wheeler, tromboncu george lewis ve ray anderson ile ilk kayıtlarına başlamış, yetmişlerde muse'a geçip wadada leo smith, ve direkt "grappelli'nin deli versiyonu" olarak tanımlanabilecek leroy jenkins ile çalışmış büyük usta. yine de söylenen odur ki: oturup kırk saat kontralto klarinetle çalışır, uyuşan dudaklarıyla kontrbas saksofonun tonlarına hapsedermiş küçük stüdyoyu. o zamanı bilemem -ya da bilirim bununla birlikte değerlendiremem- ancak günümüzde ancak sekonder/tersiyer enstrüman olarak görülen bu iki leziz müzik aletine bu denli değer vererek icra edilen müziği yüceltmek free jazz konusunda braxton'ı çoktan vazgeçilmezler listeme soktu.

    bir dönem max roach ile caz dünyasında yüzeye çıktığı doğrudur, bu dönemdeki kayıtları da başarılıdır (charles mingus kendisiyle çalmak için rica etmiş, braxton uyuşturucu kullanmamasına rağmen bu konuda problemli olduğunu bildirerek kaçmış.) ancak bahsini pek istemez. ne de olsa free jazz'den uzaklaşmak onun özgürlük anlayışına taban tabana zıttır. ileri dönemde mal waldron, dave douglas, ornette coleman'la çalmış, dave brubeck ve lee konitz gibi kalıplarına bağlı ustaların beyaz sayfalarındaki kırmızı nokta olmuş; peter brötzmann, willem breuker, muhal richard abrams, steve lacy, roscoe mitchell, pat metheny, andrew cyrille, wolf eyes, misha mengelberg*, chris dahlgren, lauren newton ile deneyselliğine devam etmiş mr. brax. wesleyan university'de kompozisyon/improvizasyon profesörü olarak çalışmakta şu sıralar. düşünün, ulusal satranç olimpiyatlarında elde ettiği madalyalar odasında asılı duran ve "improvizasyon" dersi verebilen bir insanoğlu..

    üzerinde çok konuşmak gereken, yıllarını caza vermiş bir adamı birkaç ayda nakavt etmiş bir adam anthony braxton.
    (bkz: beyond quantum)

    saygılar sunarım.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap