107 entry daha
  • yaklaşık beş asırdır ayakta olan cumhuriyet rejiminin yerine monarşiyi getiren ilk roma imparatoru. 90 maddede; hayatını, başarılarını ve başarısızlıklarını kronolojik bir sıra ile anlatmaya çalıştım. * *

    1. mö 63 yılında, nüfusu yavaş yavaş bir milyona yaklaşan roma'da doğar. anne atia'yı ilk tebrik edenlerden biri o sıralarda 37 yaşında olan dayısı julius caesar'dır.

    2. roma şehrinin kuruluşunun 691. yılında hayata merhaba diyen gaius octavian'ın, ilk yılındaki roma senatörleri marcus tullius cicero ve gaius antonius'tur.

    3. öz babası olan gaius octavius öldüğünde kendisi 4 yaşındadır. annesi atia kısa bir süre içinde doğru bir yatırımla mö 56'da konsül olacak olan lucius marcius philippus ile evlenir. gelgelelim, eşi philippus ile atia'nın dayısı julius caesar'ın arası iyi değildir.

    4. octavian ve ablası octavia, yeni babasının evine gönderilmedi. atia'nın annesinin yanında kaldığı belirtilir. sanıyorum ki, dayısıyla iyi anlaşamayan eşinin eline kendi çocuklarından birini götürmeyi uygun görmemiştir. yani dayısının tepkisinden korkmuş olması muhtemeldir. ne kadar mantıklı bir karar olduğu julius caesar'ın ölümünden sonra okunan vasiyetinde ortaya çıkmıştır.

    5. büyük dayısı julius caesar ile cumhuriyet arasındaki iç savaş başladığında octavian 13 yaşındadır. haliyle muharebelerde kılıç tutacak yaşta hiç değildir. burada bilinmesi gereken şayet dayısı bu muharebelerde yok olsaydı, tarih belki de augustus ismini hiçbir zaman duymayacaktı. kaderin çarkları kendisi için de dönmeye başlamıştır.

    6. philippus'un, julius caesar karşıtlığına rağmen ilerleyen yıllarda üvey oğluyla yakından ilgilendiği belirtilir. büyük ihtimalle 7 yaşından sonra üvey babasıyla birlikte senatonun yollarını aşındırmaya başlamıştır. bu aynı zamanda aristokrat çocuklarına verilen eğitimin bir parçasıdır.

    7. mö 47 yılının sonlarında roma'da yetişkin bir erkek olarak -16 yaşında- ilk sakal tıraşını olur. roma adetinde ilk sakal tıraşı artık çocukluğun geride kaldığını belirtir. büyük dayısı julius caesar'ın iç savaşta olmasına rağmen yeğenini yakından takip ettiği söylenir. julius caesar, mö 47'de 53 yaşındadır ve de henüz mirasını bırakabileceği erkek bir çocuğa sahip değildir.

    8. dişlerinin çok iyi gelişmediği ve küçük kaldığı söylenir ki ilerleyen yaşlarda dişlerinde sayısız çürüğün olduğu da kabul edilir. octavius aynı zamanda kısa boyludur, daha büyük görünmek için geniş tabanlı ayakkabılar giydiği bilinir.

    9. julius caesar, mö 15 mart 44'te senatoda suikasta uğradığında octavian roma'dan uzaktadır. büyük dayısı kendisini, mö 45'in sonlarında eğitimi için şehir dışına göndermiştir. julius caesar'ın ölmeden önce en az 3 yıl kadar sürecek parth seferine hazırlandığı kendi kurmay kadrosuna yeğenini de dahil etmek istediği söylenir.

    10. mö 44'ün mart ayının sonlarına doğru annesi atia'dan, büyük dayısının uğradığı suikasta dair haberler gelir. annesi ve üvey babası, ortamın sakinleşmesini beklediklerini kendisine ise dikkatli olması gerektiğini söyler çünkü julius caesar vasiyetnamesinde yeğenini, bir bakıma artık caesar yapacak olan evlat edinmeyi açıklar. bunu haber aldığında, octavian'ın yanında ona senelerce hizmet edecek ve de damatlık edecek olan marcus vipsanius agrippa da bulunuyordu.

    11. julius caesar öldürülünce vasiyetnamesi halka açık bir şekilde okunur. julius caesar, yeğenini yasal varisi yapmıştır. ona kendi ismini vermekle kalmıyor, büyük bir servet de bırakıyordu. kişisel servetinin 3/4'ü octavian'a bırakıyordu, geri kalanını da halka. şu unutulmamalıdır, caesar, yeni oğluna sadece servetini değil makamlarındaki gücünü de vermektedir. caesar'ın öldürülmesini kabullenemeyen lejyonlar ve halk için yeni bir julius caesar'ın gelmesi müthiş bir duygu olsa gerek. netice itibariyle artık gaius octavian değil gaius julius caesar idi. yaş 19.

    12. pek çok rakibi onun bir octavianus olduğu belirtmek için sık sık bu ismi kullansa da o hiçbir zaman bu ismi kullanmaz.

    13. yeni ismiyle genç caesar, mö 44'te konsül olan marcus antonius ile görüşmek üzere roma'ya gider. antonius, caesar'ı bekletir yani ciddiye almaz. caesar'a babasından kalan serveti de vermeye meyilli değildir. caesar önemli şahıslarla görüşür.. bu parayı almak zorundadır çünkü hakkını yani babasının yerini almak istemektedir. bunun içinde toplayacağı ordu için paraya ihtiyacı vardır. bu parayı borç olarak dönemin meşhur bankerlerinden rabirius postumus'tan alır.

    14. mö 44'ün ekim aylarında ordusunu yavaş yavaş toplamaya başlar. rakibi marcus antonius'un lejyonları arasına ajanları sokarak kendisinin julius caesar'ın oğlu olduğunu ve kendisine katılırlarsa babasındaki cömertliğin mislini bulacaklarını belirtir. bu oldukça etkileyici olur, julius caesar'a hizmet etmiş olan lejyonlar bu genç caesar'a bir şans vermek istemektedirler. ayrıca çok sevdikleri diktatörün, haince öldürülmesini kabullenememiş gibidirler. özellikle martia lejyonu, antonius'a sırt çeviren ilk lejyon olarak kayıtlara geçer.

    15. mö 43 ile birlikte marcus antoninus'un konsüllüğü biter. caesar'ın güçlendiğini gören antonius, bu sefer ciddi bir işe kalkışır, caesar'ın ismi olmasaydı hiçbir şey olamayacağını beyanında bulunur. bel altı vurmaya başlar.

    16. senato tarafından da varlığı artık kabul edilince yüreklenen caesar'ın intikam avı başlar. suikast günü marcus antonius'u dışarıda oyalayan komploculardan trebonius öldürülür. komploya karışanlar arasındaki ilk ölüm olacaktır.

    17. marcus antonius giriştiği mutina kuşatması kaldırılınca -çok az etkisi olsa da- caesar'a 50 günlük kamusal bir şükran günü verilir. babası julius caesar'a bile böyle uzun günler boyunca süren şükran günü verilmemiştir.

    18. şükran gününe rağmen roma'da birtakım dalaverelerin çevrildğini duyan caesar, rubicon'u ordusuyla geçerek roma'ya girer. tarihin böyle şakaları her zaman olmuştur. senatoya geldiğinde kendisini görmeye gelen en son senatörün cicero olduğu söylenir. yani birtakım dalaverelerin çevrildiği açıktır.

    19. mö 19 ağustos 43'te konsül seçildiğinde 19 yıl, 10 ay ve 25 günlüktür. roma tarihinde, o zamana kadar, bu yaşta bu makama oturmuş bir romalı yoktur. caesar'ın bundan büyük bir gurur duyduğunu düşünmek zor olmasa gerek.

    20. babasının katillerinden decimus brutus'un infaz edildiği haberi kendisine ulaştığında antonius ve lepidus'un peşindedir. üç liderin emrindeki askerler, baba julius caesar'a hizmet etmiş kıdemli askerlerdir. artık üçlü arasındaki bir savaşa son verilmesini istiyorlardı. ayrıca genç caesar'ın, iki rakibine karşı lejyon sayısı olarak 1/2 oranında daha zayıf olduğunu belirtmek gerekir. üçlü bononia'da buluşur ve anlaşır. mö 27 kasım 43'te triumvirlik ilan edilir. 20 yaşındaki genç caesar artık dünyanın en güçlü adamlarından biri olmuştur.

    21. mö aralık 43'te hem babasını hem de kendisini her zaman küçük görmüş cicero'nun öldüğü haberini alır. marcus antonius hiç hazzetmediği cicero'nun başını ve de kendisi eleştiren yazılar yazan sağ elini kestirmiştir. bunları rostraya astırmıştır. bu hareket rakiplerinin sesini iyice keser. otoritelerine karşı ses çıkaracak kimse kalmamıştır.

    22. mö 42'nin ocak ayında rahmetli babası julius caesar, senato tarafından tanrı ilan edilir. kendisi caesar'ın mirasçısı olmakla kalmamış aynı zamanda bir tanrının oğlu olmuştur.

    23. komploculara yani özgürlükçüler'e karşı yürütülen philippi muharebeleri'nden oldukça etkisiz kaldığı bir gerçektir. zaferler daha çok ortağı marcus antonius sayesinde gelmiştir. bu muharebeler sırasında oldukça hasta olan caesar'ın öldüğü dedikodusu roma'ya kadar ulaşır. haberin asılsız olduğu ortaya çıkınca bile pek çok kişi henüz 21 yaşında olan caesar'ın uzun süre yaşayamayacağını düşünmekteydi.

    24. mö 41-40 yılları boyunca gerçekleşen perusia savaşı'nda, ortağı marcus antonius'un kardeşi lucius, marcus'un eşi fulvia'nın ve de annesinin gazıyla caesar ile karşı karşıya gelir. caesar, zafere ulaşacaktır.

    25. mö 40 yılında marcus antonius ile savaşın eşiğindeyken marcus eşi fulvia'yı perusia savaşı'ndaki rolü sebebiyle boşar, bu esnada caesar'ın ablası octavia da eşini kaybetmiştir. ikili bir müzakereye tutuşur. marcus, octavia ile evlenecek bir bakıma caesar'ın eniştesi olacaktır. (işte size roma'daki dinamikleri gösteren bir hadise *)

    26. caesar'ın ablası octavia, roma sikkeleri üzerinde portresi olan ilk romalı kadındır.

    27. ikinci eşi olan scribonia ile evlendiğinde, scribonia kendisinden 10 yaş büyüktür. bu evlilikten julia doğacaktır. bu kızı, agrippa gibi muazzam bir adamla evlenecek, agrippa öldükten sonra caesar'ın üvey oğlu tiberius'un da eşi olacaktır. julia son yıllarını zina suçlamasıyla geçirecektir. evet, tanrının oğlu ama kızı her boku yiyor.

    28. scribonia evlendikten kısa bir süre sonra drusilla olarak bilinen gerçekteki ismi ise livia olan bir kadınla tanışır. livia, eşi claudius nero'dan boşanma evresindedir çünkü bu evliliğin kendisine daha fazla bir şey getirmeyeceğini görmüş olsa gerek. ne var ki, henüz boşanmadan tiberius adında bir erkek çocuk doğurur. caesar'ın, livia'nın güzelliğine ve kıvrak zekasına hayran kaldığı söylenir. livia ile 3. evliliğini yaptığı sırada 24 yaşındadır, livia ise henüz 20 yaşında bile değildir. hatırlatalım ki, bu üvey evladı tiberius'u, kendi mirasına ortak edecek ve tiberius, roma imparatorluğu'nun ikinci imparatoru olacaktır.

    29. mö 37 yılında sextus pompeius'un karşısına çıkmaya karar verir. pek çok tarihçi bu zaferin mimarı olarak caesar'ı gösterse de asıl zafer caesar'ın amirali marcus vipsanius agrippa'nındır. agrippa'nın gerçek anlamda tarih sahnesine çıktığı andır. naulochos açıklarında agrippa, sextus'un filosunu mahvederken caesar'ın kıyıda uyuyakaldığı söylenir. yine de agrippa hiçbir zaman kendisini ön plana çıkarmamıştır. tüm zaferin onurunu caesar'a bırakmıştır. caesar da, pek çok bakımdan bu yüksek mühendisine ve amiraline bağımlı olduğunu kabul etmek zorunda kalmıştır.

    30. metulus kuşatmasında sağ bacağı ve her iki kolundan da yaralanarak kaçar. yine de muazzam roma gaddarlığı şehri korkutur ve şehir teslim olur.

    31. mö 40-30 yılları arasında büyük bir imar projesi başlatır. yeni bir su kemeri olan aqua julia yapılır. agrippa'nın önderliğinde yapılan bu inşa faaliyetleri, roma vatandaşlarına iş ve aş sağlar. halkın bu dönemde oldukça mutlu olduğu söylenir. agrippa ayrıca roma'ya suyu getirmek için 700 sarnıcı, 500 pınar başını ve 130 su kulesini elden geçirir. yine tüm övgüyü caesar alacaktır.

    32. ablası ile evli olan marcus antonius'a, kleopatra ile ilgili eleştiriler yapınca ondan şöyle bir yanıt alır: "sırf kraliçeyle düzüştüğüm için mi horlanıyorum? o benim karım mı ki?... peki ya sen? yalnızca livia ile mi düzüşüyorsun? tebrikler, bu mektubu okuyorsan tertulla'ya, terentillu'ya, rufilla'ya ve salvia titisenia'ya ve hiçbirine girmemişsin demektir. nereye ve kime girdiğin gerçekten çok mu önemli?" * takdir etmek gerekir ki, genç caesar babası kadar olmasa da az zampara değildir. ayrıca roma'daki soylu kadınlar hakkında da pek çok bilgi bulunur bu mektupta.

    33. caesar, marcus antonius'un vesta rahibelerine emanet edilmiş vasiyetnamesini zorla ele geçirir. bu vasiyetnameden, antonius'un tüm mirası kleopatra'ya ve kleopatra'dan olma üç çocuğuna bıraktığını öğrenir. daha da ilginci, antonius'un italya'da ölse bile kleopatra ile birlikte iskenderiye'de gömülme isteği vardır. hatırlatalım, şu sıralarda antonius hala caesar'ın ablası ile evlidir. roma aristokrasisinden bundan daha büyük bir küfür çok az bulunur.

    34. actium savaşı'nı agrippa'nın önderliğinde kazanınca kaçan kleopatra ve marcus antonius'un peşine düşer. bunlar yaşadığı müddetçe huzur bulamayacağını bilir. mö 1 ağustos 30'da antonius'un öldüğünü öğrenir, yaklaşık bir ay sonra da tüm rica ve af taleplerine 'hayır' dediği kleopatra ölür. caesar'ın, kleopatra'yı esir olarak roma'ya getirmeyi düşündüğü fakat bundan vazgeçtiği söylenir. kleopatra'nın şahsından çok onun servetine ilgi duyar. caesarion'u ve antonius'un oğlu antyllus'u da yakalatıp öldürtür. caesar artık mö 29 yılı yaklaşırken rakipsizdir.

    35. kleopatra'nın ölümü caesar'ın şanını artırmıştır. şair horatius, bu ölümden çok zevk aldığını şiirlerinde vurgular durur. ilerleyen yıllarda caesar, bu şaire 'muhteşem penis' lakabını takacaktır. *

    36. caesar'ın öfke nöbetleri meşhurdur. bu nöbetlere girdiğinde acımasız olduğu söylenir. bu durumdayken kendisini yakın arkadaşları olan maecenas ve agrippa'nın sakinleştirebildiği aktarılır. kaldı ki agrippa da bu konuda oldukça meşhurdur.

    37. yunanca ve latince yazılmış pek çok müstehcen eseri okuduğu bu okumalardan da büyük bir zevk aldığı söylenir.

    38. mö 30 itibariyle elinde yaklaşık 60 lejyon bulunur. bu sayı, merhum babası julius caesar'ın zirvede olduğu dönemdeki lejyon sayısından bile daha fazladır. çoğunu emekli edecek lejyon sayısını 27-28'e düşürecektir.

    39. mısır'dayken kahramanı büyük iskender'in mezarını ziyaret eder. lahiti açtırır, cesedi çıkartır. cesede büyük bir saygı gösterisi olarak çiçeklerle süsleyerek üstüne altın bir çelenk koydurur. tarihçi cassius dio'ya göre, caesar, büyük iskender'in burnundan bir parça koparmıştır. *

    40. ilk kez bir gergedan ve su aygırının, romalı halka sunulması yani eğlence için öldürülmesi kendisinin döneminde yaşanmıştır.

    41. mö 28 yılında roma şehrindeki 82 tapınağın restore edilmesini ister. bu işler yine agrippa'ya verilecektir.

    42. 14 ocak'ı yani marcus antonius'un doğum gününü kara bir gün olarak * olarak ilan ettirir. ölümünden sonra bile antonius'a huzur vermemekte kararlıdır.

    43. suikasta uğrayan babasının yaptığı hatayı yapmayarak muhafız alayını oluşturur. bu alayları roma'da veya şehrin etrafında konuşlandırır. kabul etmek gerekir ki, caesar, babası gibi bir suikasta gitmekten her zaman korkmuştur. bu muhafızlar, ilerleyen zamanlarda, güçlü imparatorlar etkisini kaybedince devlet yönetiminde büyük bir söz sahibi olacaklardır.

    44. marcus antonius'un kurmaylarından biri olan plancus, senatoya, caesar için augustus ismini önerir. konsül caesar artık imperator caesar augustus ilan edilir. roma tarihinden hiçbir şahsiyet bu şekilde onurlandırılmamıştır. divi filius yani tanrının oğlu unvanını da unutmayalım. augustus, diktatör unvanını almaktan ya da böyle anılmaktan her zaman çekinmiştir. bunu kullanmamıştır.

    45. iç savaş sırasında askerlerine -babası gibi- 'yoldaşlar!' diye seslenir fakat augustus olduktan sonra bu hitap sade ve kuru bir şekilde 'askerler!'e inmiştir.

    46. genç caesar, augustus olduktan sonra legatuslarına ve eyalet valilerine kendisine danışılmadan sefer yapılmamasını söyler. augustus imajını zedeleyecek her türlü yenilgiden korktuğunu söyleyebiliriz. tiberius'a da bunu miras olarak bırakacaktır.

    47. bugün sadece roma'nın değil dünyanın en nadir parçalarından olan pantheon'un temelini oluşturan yapıyı agrippa'ya yaptırır. bugünkü o meşhur kubbeli yapıyı agrippa yapmamıştır, yaklaşık 150 yıl sonra imparator hadrianus yaptırmıştır. hadrianus, bu yapının en muazzam yerine agrippa'nın ismini vermekten kendini alamamıştır.

    görsel

    48. yukarıda da söylediğimiz gibi augustus hastalıklı bir bünyeye sahiptir. 39 yaşına geldiği mö 24 yılında artık öleceği düşünülmektedir. pek çok tarihçi kronik bir karaciğer rahatsızlığı olduğunu söyler. hastalık o zamana kadar uygulanan tedavilere cevap da vermemektedir. aile kavramına büyük önem veren augustus, bu yıllarda, henüz 18 yaşında olan octavian'ın oğlu marcellus'u ve üvey evladı tiberius'u her anlamda eğitmeye başlar. marcellus, aynı zamanda augustus'un damadıdır. tiberius'un ise 3. eşi olan livia'dan olma olduğunu hatırlatalım. augustus'un en azından bu yıllarda marcellus'a daha yakın olduğu söylenir.

    49. mö 23 yılında italya'da doğal afetlerin de etkisiyle salgınlar başlar. özellikle tiber nehri'nin taşmasıyla birlikte şehre hücum eden sivrisinek ve fareler birçok yoksulun ölmesine sebep olur. augustus, roma'daki 250 bin vatandaşa kendi servetinden yardımlar yapar. her şeyi çabuk unutan bir halk olan roma halkı, bunu unutmayacaktır fakat ne zaman dara düşse böyle bir yardım da bekleyecektir. *

    50. salgın hastalıkların arttığı mö 23'te yani 40 yaşındayken augustus tekrar yataklara düşer. kendisi bile gidişatın iyi olmadığını hisseder. mührünü agrippa'ya bırakır. uzmanları, büyük ihtimal yunanistan'dan gelen bir doktoru tavsiye ederler. son çare olarak antonius musa adındaki bu doktoru dinlemeye karar verir. doktor musa, augustus'un kullandığı sıcak banyo tedavisini reddeder, soğuk duşu ve soğuk baskılamayı uygulamaya başlar. augustus gün geçtikçe daha iyiye gitmeye başlar, bir 35 yıl daha yaşayacaktır. doktor musa ile yakın arkadaş olacaklardır.

    51. bu yıllarda evini apollon tapınağının yakınlarına taşır. roma tarihinde hiçbir lider bunu yapamamıştır. evinin yanında roma'nın en kutsal ve en eski yerleri bulunur. örneğin romulus'un doğduğuna inanıldığı kulübe gibi.

    52. mö 23 yılında, ilginç bir şekilde konsüllükten istifa eder. tarihçiler bunun bir blöf olduğunu çünkü augustus'un ikinci yapılanma döneminin bundan sonra başladığını belirtir.

    53. veliahtı olarak hazırlanan damadı marcellus salgından dolayı kısa bir süre sonra hayatını kaybedecektir. augustus'un meşhur doktoru musa'nın bile çözüm bulamadığı söylenir. augustus'un eşi livia tarihçiler tarafından her caesar ferdinin ölümünden dolayı suçlanır. tüm bu ölümlerin gerçekten de livia'nın öz evladı tiberius'a yaraması bu ölümleri çok da masum olduğunu göstermez. her ne olursa olsun tiberius o sıralar rakipsiz kalmıştır. augustus, marcellus ölünce dul kalan 16 yaşındaki julia, kısa bir süre sonra agrippa ile evlendirilecektir. augustus böylece en yakın arkadaşının ve sağ kolunun aynı zamanda kayınpederi olur. *

    54. o sıralarda henüz yapımı tamamlanmayan kusursuz augustus mozelesi'ne külleri konan ilk kişi yukarıda da bahsettiğimiz gibi olivia'nın merhum oğlu marcellus olacaktır.

    55. augustus ilklerin adamıdır. mö 22 yılı ile birlikte tüm eyaletleri denetlemeye çıkar. o zamana kadar valiler bile gittikleri eyaletlere eşlerini götürmezken augustus, livia'yı bu gezilerde yanından ayırmamıştır. ikisi de bu konuda ilki paylaştılar.

    56. "sezar'ın hakkı sezar'a." sevgili isa hazretleri bu cümleyi söylerken elindeki sikkede augustus'un portresi olduğu söylenir. pek çok tarihçi de tiberius'tan ziyade bu onuru augustus'a verir.

    57. meşhur yahudi kralı herodos, augustus'un atadığı bir kraldır. augustus'un emirlerini bir kez bile aksatmamasıyla meşhurdur. süleyman mabedi'ni yeniden yaptırmıştır. yahudiler'in çarmıha gerildiği olaylarda herodos ismi mutlaka geçer. sevgili isa'yı infaz edenler, büyük ihtimalle herodos'un kol kanat gerdiği sebastoslulardır.

    58. augustus, roma'nın ve kendisinin şanını her zaman tehlike altında hissettiren parthlar üzerine bir sefere hiçbir zaman sıcak bakmamıştır. olası bir yenilginin, otoritesini yerle bir edeceğini bilmektedir. mö 20-19 yıllarında ayağına muazzam bir fırsat gelir. armenia-parthlar çekişme halindedir. dördüncü phraates, parth tahtına oturabilirse roma ile yapılacak olan barışı sürdüreceğini belirtir. üstüne jest de yapar. marcus licinius crassus ve marcus antonius'un saldırılarından ele geçirilen sancakları iade eder. ayrıca mö 53 yılında carrhae'de esir düşmüş romalılar'ı da evine yollar. augustus bunu zafer gibi kutlayacak, bastırdığı sikkelerle propagandasını arşa çıkaracaktır. sanıyorum ki, parthlar'ı yense bu kadar şey kazanamazdı.

    59. yakın arkadaşı maecenas'ın aracılığıyla vergilius ile tanışır. vergilius'un latin edebiyatının en iyi eseri olarak adlandırılan aeneas'tan güzel bölümleri, augustus'un huzurunda okuduğu ve de augustus'un da aeneas'ta kendisini gördüğü aktarılır.

    60. mö 20'li yıllarda roma aristokratlarında evlenmeme furyası başlar. aile kavramına çok önem veren augustus, lex julia de adulteriis yasasını çıkarır. zinayı kontrol etmeye çalışır. artık romalılar fark etmeye başlarlar ki bu kanunlara seslerini çıkaramıyorlar.

    61. agrippa eyaletleri teftişe gidip kendisi de başka bir eyaletin sorunuyla ilgilenmeye gittiğinde roma'yı deneyimli astı statilius taurus'a bırakır.

    62. mö 16 yılına geldiğinde babasının işgal ettiği galya'yı en az 4 kez gezmiştir. buradaki sorunlara özel bir ilgi gösterir. özellikle germania üzerinden gelecek tehlikeler için galya'nın yollarını yeniden inşa ettirmiştir. lejyonlarına eklenen yardımcı birliklerin 1/3'ini yine galya'dan sağlar.

    63. mö 12'de, yine senato tarafından, pontifex maximus unvanı verilir. babası julius caesar ile birlikte sadece kendisine verilen bu unvanı daha sonraları papa ve halefleri kullanacaktır. bir bakıma dini açıdan da en kutsal kişi kabul ediliyordu.

    64. bir kutlamada, 7 yaşındaki gaius'a halk büyük saygı gösterisi sununca torununu ve halkını azarlar. monarşiye karşı çok hassas olan senatoya karşı böyle tavır takındığı söylenir. şu bir gerçek ki tiberius gözdeyken başkalarının rakip olmasını ya da olası bir huzursuzluğu istemiyordu.

    65. tacitus gibi romalı tarihçiler, ilerleyen yıllarda, augustus'un sinsice bu hanedan/monarşi planını oluşturduğunu ve de cumhuriyet'e ihanet ettiklerini eserlerinde belirtirler. zaferleri anlatırken bile eski cumhuriyet ordusunun tadını alamamış gibidir tacitus.

    66. augustus,'un tarih sahnesinde yürümesine en büyük katkıyı veren mühendisi, mimarı, amirali, mührü ve damadı agrippa mö 12'de birden hastalandı ve kısa sürede öldü. agrippa'nın, augustus'un kızı julia'dan üçü erkek ve de ikisi kız olmak üzere beş çocuğu olmuştur. erkeklerin isimleri gaius, lucius ve agrippa postumus'tur. agrippa'nın külleri büyük bir törenle augustus mozolesi'ne konulur. ailesinden biri olan agrippa'ya ne kadar değer verdiğini buradan anlayabiliriz.

    67. pax augusta adına ara pacis sunağını yaptırtır. üst düzey malzeme ve işçilikten oluşan bu sunakta, birbiriyle konuşan eşlerin samimiyeti anlatır. daha önce roma tarihinde böyle bir şey görülmemiştir. bizler burada, augustus'u, eşi livia ve agrippa'yı görürüz. bugün bile ziyaret etmek mümkündür.

    görsel

    68. agrippa'nın ölümünden sonra augustus'un devlet yönetiminde zorlandığı söylenir. agrippa'nın ölümüyle birlikte julia dul kalır. julia, augustus'a, tiberius ile evlenmek istediğini söyler. yani augustus'un üvey evladı olan tiberius ve augustus'un öz kızı julia. roma tarihinde o zamana kadar görülmeyen -ya da nadir görülen- bir şeydi. tiberius'un annesi livia ise bu evliliği onaylar çünkü augustus'a damat olmak veliaht olma yolunda büyük bir avantaj getirecektir tiberius için.

    69. tiberius'un da hakkını vermek gerekir. karakter olarak çözülemeyen bir tip olsa da agrippa'nın yarattığı boşluğu doldurmuş gibi gözüküyor. isyan haberlerinin geldiği balkanlar'a ve de ren nehri'nin ötesine yani korkulan cermenlerin üstüne korkusuzca yürür. başarılı da olur. kazandığı her başarının/zaferin, onu augustus'a veliaht olma yolunda önünü açar. seferlerdeki damadı/üvey oğlu tiberius'a binlerce mektup yazar. günümüze kadar ulaşmış birkaç mektuptan öğrendiklerimize göre augustus zalimce zar ve de özellikle kumar oynar. kendisi bu durumu, tiberius'a cömert olduğu yönünde açıklar ki kaybettiği paraların çokluğunu anlayabiliriz. gerçi devlet onun, kaybetse ne olur.

    70. antik çağ'ın pek çok lideri gibi augustus'un da akdeniz'in, britanya'nın, ren nehri'nin ve de hindistan'ın bilinmeyen yönlerine karşı egzotik bir ilgisi vardır fakat bu ilgiyi dizginlemiştir. bilinmeyen ya da öngörülemeyen şeyler augustus'u bile korkutuyordu.

    71. augustus'un huzuruna bir gün, hindistan'dan elçi gelir. bu elçi yanında, doğuştan kolları olmayan bir çocuk getirir. bu çocuğu, augustus'un hizmetine vermek ister gibidir. augustus'un, bu çocuğu görünce şaşırdığı söylenir ve bu isteği reddedecektir. hatta hint elçisi kendisini ateşe atarak bir gösteri de sunar. egzotik diyarları bu şekilde hayal etmemiş olsa gerek. ayrıca augustus'un cücelerden ve ciddi bozukluklara sahip insanlardan hoşlanmadığı söylenir.

    72. luka incili'nde, augustus'un meşhur nüfus sayımlarından örnekler buluruz. bu sayımları beş yılda bir legatuslarına ve yardımcılarına yaptıran imparator, böylece vergilendirecek insan sayısını da tespit ediyordu. özellikle yahudiler -belki de sevgili isa bile- bu sayımlardan kaçıyordu çünkü ağır bir şekilde vergilendirilmek istemiyorlardı.

    73. mö 9 ya da mö 8 yılında augustus'un eşi livia doğum gününü kutlar. ayrıca aile fertleri arasındaki evlilik çatırdıyordu. tiberius ile julia arasındaki evlilik, yeni doğan çocuğun yaşamaması ile bozulmaya başlar. tiberus'un kulağına, julia'nın, agrippa'nın eşiyken bile kendisinden hoşlandığı haberi gelir. belki de dedikodu bilemiyoruz. agrippa gibi bir adama yapılan sadakatsizliği, aynı zamanda kendisine yapılmış bir saygısızlık olarak görmeye başlar. julia ile evlenmek için boşadığı eski eşi vipsania'yı bir yemekte görünce tiberius'un ağladığı söylenir. maalesef bu julia -evet, tanrının oğlu augustus'un kızı- uslu durmayacaktır.

    74. tiberius ile evliliği sallantıda olan julia iyice tozutmaya başlar. moda konusunda uzman olduğu biliniyor. kimi zaman kendisinden 20 yaş büyük olan livia'ya caka sattığı söylenir. bir gün augustus, julia'yı, tiberius'un da olduğu bir yerde giyim konusunda açık seçik görür. augustus, kızından uzaklaşmaya başlar. kızını, birkaç gün sonra tekrar gördüğünde daha edepli bulur. julia'nın, babasının yanına yaklaşıp "bugün, babamın gözleri için giyindim, geçenlerde ise kocamın gözleri için giyinmiştim." der. * takdir edelim, bu işi biliyor.

    75. mö 8 yılında nüfus sayımı tamamlanır. bu sayıma göre 4.233.000 roma vatandaşı vardır.

    76. mö 8'de, babası julius caesar gibi, augustus'un ismi de takvimde bir aya verilir. bazı senatörler doğum günü vesilesiyle eylül ayını önerirken o, ilk konsül olduğu ve de ilk başarılarını kazandığı bir önceki ayı seçti. julius caesar'ın düzenlediği takvime göre 8. ayın ismine artık augustus -takdir edersiniz ki biz ağustos diyoruz- denildi. bu ayın önceki ismi ise sextilis idi.

    77. mö 7'de, roma şehrinin daha düzenli yönetilmesi için şehri 14 idari bölgeye ayırdı. bazılarını sayalım: subura, caelianus, esquilinus, aventinus, palatinus, viminalis...

    78. tarihçi adrian goldsworthy, augustus'a doğrudan tapınılmadığını, augustus kültünde yer alan sunaklarda kendisinin anıldığını söyler. ayrıca roma'daki bazı yapılarda, o zamana kadar hep horlanmış olan mısır tanrıları da görülmeye başlanır. mesela isis.

    79. mö 7 ya da mö 6 yılında augustus, tiberius'tan gelen bir haber ile şoka uğrar. devlet yönetimindeki en kıdemli yardımcısı, damadı ve de en kabiliyetli askeri kurmayı olan tiberius, yıllardır seferlerde olduğunu ve de artık çok yorulduğunu söyleyerek devlet yönetiminden çekilmek istediğini açıklar. (bırakma sebeplerinden birinin, eşi julia olduğunu düşünüyorum. öyle bir nefret.) augustus başta takmaz fakat damadının açlık grevine başladığını görünce mecbur izin verir. bu izin esnasında, tiberius'u lanetlediğini de açıklar. tiberius, sakince roma'dan ayrılır ve kafa dinlemeye rodos'a yelken açar. imparator augustus, tanrının oğlu, 55 yaşındayken en güvendiği adamı tarafından yalnız bırakılmıştı. agrippa'yı bolca anmış ve özlemiş olsa gerek.

    80. mö 2'de bir onur daha aldı: pater patriae, vatanın babası. bu onurun ilanından sonra senatoda gözyaşlarına boğulduğu söylenir. ayrıca babası julius caesar da, senato tarafından buna layık görülmüştü.

    81. kocası tiberius'un şehirden ayrılmasıyla julia iyice sapıtır. julia'nın, çevresine topladığı genç erkeklerle roma'daki önemli mekanlarda içkili partiler verdiği kulaktan kulağa yayılmaya başlar. augustus'un, kızının peşinde olan bir senatöre bile mektup yazdığı ve kızından uzak durmasını istediği biliniyor. kızının davranışları kendisini küçük düşürmekten de öte sanki lanetliyordu. mö 2'de kızının zina yaptığından emin olur. öfke modunu açınca julia'nın aşıklarından bazıları korkudan intihar etti bazıları ise sürgüne yollandı. augustus, julia'yı görmeyi reddetti, onu pandateria adası'na yolladı. buraya yollarken kölelerinde bile erkek olmamasına dikkat etti. * şarap ve lüks eşyalar da olmayacaktı. augustus'un ikinci eşi olan scribonia da kızına eşlik etmek için her şeyini bıraktı. zamanla augustus'un, bu zina olayına fazla tepki verdiğini yakınlarına itiraf ettiği söylenir. seneca ise eğer yanında maecenas ve agrippa gibi adamlar olsaydı, bu rezil duruma düşmeyeceğini vurgular. kesinlikle haklı.

    82. inşa ettirdiği augustus forumu'nda, seçkin adamları * kendisinin yanında gösterir. geçmişteki bu seçkin adamlar arasında babası julius caesar'a sürgün emri veren lucius cornelius sulla, babasının baş düşmanı pompeius magnus da vardır. işte augustus'un büyüklüğü buradan geliyor bence. geçmiş ne kadar acı olursa olsun, bu seçkin adamlar, roma tarihi için önemliydi ve augustus bunu biliyordu. onları bu şekilde onurlandırıyordu.

    83. tarihçi adrian goldsworhty, augustus'un iç savaşlarda babası julius caesar'ın ismini sürekli anarken iç savaş bitiminden sonra bunu biraz geriye çektiğini söyler. roma geleneğinde bu vardır. julius caesar artık tanrı olsa da geçmişte/dualarda kalmıştı, augustus ise yeni bir dönemi temsil ediyordu. yine de augustus farkındadır, julius caesar kendisini evlat edinmeseydi bir hiçti. (bu benim tespitim.)

    84. augustus hiçbir zaman pantolon giymemiştir. roma imparatorları, pantolonu barbar giysisi olarak görüyorlardı. 300'lü yıllara kadar hiçbir imparatorun da giymediği söylenir.

    85. festina lente cümlesini çokça kullandığı ve bunu hayatının her köşesine uyarladığı bilinir.

    86. gök gürültüsü ve şimşekten korktuğu ifade edilir. bu, ispanya'ya yaptığı bir yolculukta, ekibinden birine şimşek çarpmasının sonucudur. seyahat ederken şimşekten korunmak için uğurlu(?) fok derisi giydiği ya da yanında bulundurduğu belirtilir.

    87. 7 yıllık bir dinlenmenin ardından tiberius'tan geri dönme isteğini belirten mektuplar gelir. başlarda hayır dese de zamanla yumuşar fakat akrabalar arasında birtakım evlat edinmeler başlar. tiberius, roma'ya dönünce yeğeni germanicus'u evlatlık edinir. kısa bir süre sonra da augustus hem tiberius'u hem de agrippa postumus'u (julia ve agrippa'nın oğlu) evlatlık edinir. bizim için önemli olan burada tiberius'tur. tiberius artık tiberius julius caesar olur. augustus, tiberius'u evlatlık edinmesini senatoya şöyle açıklar: "bunu cumhuriyet için yaptım." kendisi de biliyordu ki hanedanının devamını netleştiriyordu.

    88. ms 9. yılda roma tarihi ve augustus en acı yenilgilerinden birini tadar: battle of the teutoburg forest. tarihçiler bunu mö 53'teki carrhae ve hannibal barca'nın yaptığı yıkımlarla eş görür. üç lejyon, birkaç günde öldürülmüştür.

    89. ms 13 yılında vasiyetnamesini yazar ve kutsal vesta rahibelerine bırakır. 76 yaşındaydı. mirasının 3/4'ünü oğlu tiberius alırken kalanı da eşi livia'nındı.

    90. ms 14 yılı itibariyle düzenli ishal nöbetleri geçiriyordu ve de artık 77 yaşındaydı. (antik çağ'da ortalama yaşam süresi 33 yıl olarak tahmin ediliyor.) 19 ağustos son günüdür. ölmeden önce eşine, yaşadıklarımıza saygılı ol, der. eylül ortalarına yakın campus martius'ta cesedi yakılır. babasının cenazesinde olduğu gibi askerleri, saygılarını belirtmek için askeri nişanlarını tabuta atarlar. havaya kartal bırakılır. külleri kap içerisine konur ve bu küp inşa ettirdiği anıtsal mezarı augustus mozolesi'ne yerleştirilir.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap