8 entry daha
  • reşad ekrem koçu'nun istanbul arşivinden işmar söylemine dair:

    "o zamanlar bir kadın ile şimdiki gibi sokakda yan yana yürümek, dükkan içinde, tramvayda, vapurda durub konuşmak, arabaya beraber binmek kabil değildi; (tenhalarda sen benimsin ben senin) de az çok tehlikeli idi. bunun neticesi, istanbulda bir pandomima = işmar dili vücut bulmuştu. bu dilde, tepeden tırnağa kadar, vücude, örtmeğe, giyinmeğe dair ne varsa her biri zamana ve mekana göre hissin, bir cümlenin hatta uzun bir hasb-i halin manalı işareti olurdu. araba ve kayık piyasalarında; bir kaldırım senin bir kaldırım benin yaya yürüyüşlerinde; uzaktan yakından takiblerde; karşı karşıya gelişlerde; yandan sıyırtıp ilerlemelerde; paça düzeltmek, potin bağı bağlamak gibi yapmacıklarla kasdi duruşlarda; pencireden pencireye görüşmelerde; ev ve dükkan geçişlerde; geceleri öksürmelerde, kibrit çakışlarda, kuvvetli ayak urmalarda; gündüzleri elde mendil, kağıd bulundurmalarda, işmar, mühim roller oynardı.
hesabın var mı? giriş yap