9 entry daha
  • terapisinde ikinci yılını doldurmak üzere bir danışan olarak düşüncelerimi yazıyorum.

    bilerek seçtiğim bir ekol değildi. terapi tekniği ile ilgili bilgiye ulaşmak kolay olmasına rağmen danışan tecrübelerini bulmaya çalışmak zorluyor. sanırım çok uzun ve zahmetli bir süreç olması tercih edilirlik sıralamasında bu ekolü biraz geriye atıyor.

    ilk altı-sekiz ay her terapi çıkışında niye geldiğimi sorguladım. terapistin ağzından bazen haftalarca günaydın ve iyi günler dışında tek bir kelime çıkmadı. serbest çağrışımla konuşabilmek çok önemli. akla gelen şey ne olursa olsun filtrelemeden dile getirmek gerekli. ayıp, utanç gibi kavramları o kapının dışında bırakmak lazım. bu da ancak terapistinize koşulsuz güven duymayı başarınca mümkün oluyor.

    çok zorlu bir süreç. bazen dibi görüyorsunuz, bazen de çözdüğünüzü sandığınız bir konuda kendinizi tekrar başlangıç noktasında buluyorsunuz. sabır şart. bu yolculuğa çıkmaya gerçekten niyetliyseniz sürecin bir yerlerinde değişim kıpırtılarını gözlemlemeye başlıyorsunuz. o zaman da devam edecek motivasyon kendiliğinden oluşuyor.

    bu sizin yalnız başınıza gideceğiniz bir yol. terapistin tek yaptığı zaman zaman yolunuzu aydınlatmak. farkındalık durumunuza göre bu bazen bir kıvılcım şeklinde oluyor, bazen de kucağınıza attığı patlamaya hazır bir bomba şeklinde. işte o an çözüm için elinizi hangi taşın altına koymanız gerektiğini anlıyorsunuz.

    edit: uzun psikanaliz tecrübesi olan arkadaşıma çok teşekkür ediyorum. pes etmeyi ciddi olarak düşündüğüm bir anda söyledikleriyle tekrar yola devam etmemi sağladığı için..
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap