8 entry daha
  • şu günlerde popülerleşen anlamını bilmeden önce, şöyle bir yaygın anlamı vardı ve ben de bu anlamını biliyordum:

    ing. berber / kuaför vb. yerlerde, erkeğe yapılan bakım. bu bakıma saç sakal traşı, fön, saç boyası, cilt bakımı, sivilce akne tedavisi, kıl temizliği (burun, kulak, kaş vb.), masaj ve kimi zaman da kayropraktik uygulamalar girmektedir.

    genelde bu hizmeti sunan orta segment bir yerde "kardeşim köz getir seri, yengen kurudu" kasa abileri görürsünüz, onların kılı tüyü bitmez. ortadoğulu fenotipteki erkeklerin biraz daha cilalı görünmek için sığındıkları bir limandır bu tip yerler. ama günün sonunda "hacı mısın i*ne misin bi karar ver." ayarında "yılan genç" olup çıkarlar. tertemiz bir "50's gentleman" olmaya özenerek tonla briyantin tüketseler de, üç tane otogaleri sahibi beyazkadın tüccarı imajından kaçamamaktadırlar. görsel

    bu tarz mekanların sağında solunda genelde modern viking tipli irlandalı / iskandinav abilerin fotoğraflarını içeren afişler bulunur. batıda da lumbersexual olarak isimlendirilen akımdan yola çıkılarak öykünülen, sakallı saçlı, badem yağı toplam kütlesinin %89'unu falan oluşturan bu erkekler, bizim yerli kasaların alttan alta özendiği şeydir. fakat elin irlandalısını bile çeçen ışid bombacısına dönüştüren bu estetik, bizim "torpak kokan" bağrıyanıklar koğuşunda tam tersi çok daha dramatik (ve itici) bir etki yaratmakta, bol bol groom edilen abilerimiz, m.ö. 70-30. antik roma dönemlerinde homoseksüel optimalara satılan damızlık oğlancıklara benzemektedirler.

    neyse, özetle, tom hiddleston falan görmemiş bir sığır sürüsü var, bunlar kendilerinden kıl söküp yağlı sakala dolandıkça ve briyantine bulandıkça daha çekici olduklarını sanıyorlar. onları ayak üstü silkeleyen dükkanların işine de "grooming" deniyor.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap