• usta, 1970'lerde turkiye'den almanya'ya giderken, yugoslavya'da trafik kazasi yapar. alip hapishaneye atarlar. dillerini bilmedigi bir ulkede, resmi evraklarda da sorun yasadigi icin, bir sure iceride kalir. bu sure zarfinda kimse arayip sormaz. yalniz yasar kemal'den bozkirin tezenesine ithaf edilmis bir ince memed kitabi gelir.
    o gunlerde, yapilmis bir bozlaktir, tuyleri diken diken etmekte ustune yoktur. selda da yorumlamistir 70'lerde. nedense, selda yorumu, bana hep kuzu melemesini cagristirir. guzeldir yine de..

    edit: jose arcadio buendia'dan bir duzeltme geldi.. neset ertas kitabi'nda ertas'in kendisi soyle diyor:

    "bu hapishaneler bozlağını ben yugoslavya'daki hapishanede yattığım üzerine değil de daha evvel söylemiştim. ankara'ya bir hapishaneye konsere gitmiştik. sandalyede oturanlar var, bir de kıyıda çömelmiş, içecek sigara bile olmayan bir garip gördüm. demek ki eşi dostu yanına gelseydi, onun da içecek sigarası olurdu... ben bunları düşünerek bu hapishane türküsü çalıp söylemiştim. yugoslavya'da da aynısı benim başıma geldi; kim yanıma gelecek, kim beni arayıp soracak... hapishanelerin mevzusu böyle."
22 entry daha
hesabın var mı? giriş yap