9 entry daha
  • oyuncularıyla yükselen vasatın oldukça üzerinde bir ron howard filmi. howard ilk defa gözde oyuncuları tom hanks ya da russell crowe olmadan ortaya bu kalibrede bir film çıkarabilmiş. michael sheen ve frank langella belli ki broadway'deki oyun için gerçek röportaj görüntülerinin altından girip üstünden çıkmışlar. oyunu defalarca oynamalarının verdiği alışkanlıkla ikisi de film boyunca hiç aksamıyor. howard'ın röportaj sahnelerini filmin merkezine yerleştirmemesinin doğru bir seçim olduğunu düşünüyorum. röportajların öncesinde ikilinin psikolojik olarak kapışmaları, gazeteci ekibin son röportaj gününe doğru artan endişeleri howard'ın gerilimi arttırmasına olanak sağlıyor. gazeteci ekibini oluşturan diğer karakterler de sağlam oyunculara teslim edilmiş. özellikle en son pride and prejudice'de karşıma çıkan matthew macfadyen'i çok başarılı buldum.

    fakat farklı bir gözle incelersek filmin üzerine oturtulduğu iskeletin biraz sorunlu olduğu söylenebilir. öncelikle frost/nixon gibi bir isim seçilerek daha en baştan seyirci bir düello beklentisi içine sokuluyor. filmin böyle bir siyasi düelloda iki tarafa da eşit yaklaşması beklenir. fakat filmin protagonisti olarak frost'un seçilmesi, seyircinin ister istemez onun yanında yer almasına yol açıyor. peki bu yaklaşımın neresi kötü? filmi izlemeden önce watergate ve diğer hataları için artık herhalde nixon'ı savunan kimse kalmamıştır diye düşünüyordum. fakat birkaç mecrada okuduğum yorum bunun yanlış olduğunu gösterdi. pis liberaller, bırakın artık şu adamın yakasını diye söze başlayıp nixon'ın icraatlerini öven birçok yorumla karşılaştım. abd dışındaki izleyiciler için bu yaklaşım hiçbir sorun teşkil etmeyebilir, fakat abd'de olayın üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen rahatsız edici olabilir. peki film %100 frost'un yanında mı? howard'ın bu yöndeki tüm çabalarına rağmen frank langella'nın kimi zaman gösterişli, kimi zaman da epey incelikli oyunculuğu filmin bu sorununu neredeyse unutturuyor. herkesin arzuladığı bir koltuğu bırakmak zorunda kalan yaşlı bir adamın çaresizliği, daha da dibe batmamak için çırpınışları langella'nın vücut dilinde ve mimiklerinde anlam kazanıyor. oynadığı karakterin pişmanlıkla karışık üzüntüsü, kırgınlıkları yüzünden açıkça okunuyor. langella'nın bu kompozisyonu seyircinin terazisinde frost'un ağır basmasına engel oluyor.

    özetle film, aksayan yerlerin üst düzey oyunculuklarla doldurulduğu, temposu iyi ayarlanmış, başarılı denebilecek bir siyasi film. filmin rakiplerini alt edip büyük ödüllerden eli dolu dönmesi çok zor, yine de yıl içinde aldığı aldığı çok sayıda ödül adaylığını hak ettiği rahatça söylenebilir.
39 entry daha
hesabın var mı? giriş yap