hz. muhammed

• az önce viasat history'de izlediğim -kendisiyle ilgisiz- bir belgeselde kafamda şimşekler çakmasına neden olan kişi.
  
  belgeselde ahit sandığı inancı anlatılıyor. varsa nerede olabileceğine dair tezler ileri sürülüyor. ben de pek de odaklanmadan belgeseli izliyordum.
  
  sonra anlatıcı zedekiah adlı birinden bahsetmeye başladı. bu zedekiah, yahuda krallığının son kralıymış.^* yahudilerin ikinci büyük peygamberleri saydıkları yeremya da onun dostu ve danışmanıymış. zedekiah aslında ünlü ii. nebukadnezar'a bağlıymış ancak peygamber yeremya'nın uyarılarına karşın onu dinlemeyip isyan etmiş ve mısır firavunuyla anlaşma yapıp babil imparatorluğu'na savaş açmış. bir kez yenildikten sonra bir daha isyan edince nebukadnezar onu temelli temizlemeye karar vermiş. gerçekten de şehri dümdüz edip süleyman mabedi'ni de yıkmış.
  
  bunun muhammet'le ne ilgisi var, diyebilirsiniz. şöyle ki;
  
  tüm bu ibrahimî dinlerin aynı mitolojinin farklı dönemlerdeki varyantları olduğunu biliyoruz. bereketli hilal'de ortaya çıkmış tüm inançların bir şekilde birbiriyle kesiştiğini ve birbirlerinden etkilendiklerini de biliyoruz.
  
  islam için de aynı şeyin geçerli olduğunu, dahası bunun muhammet zamanında bile dile getirildiğini de biliyoruz. bu iddiaya yanıt vermeye çalışan ayet bile var:
  
  --- spoiler ---
  
  “inkâr edenler, ‘bu kur'an, onun uydurduğu, birilerinin de bu konuda kendisine yardım ettiği bir düzmeceden ibarettir.’ dediler; böylece onlar açık bir haksızlık ve iftirada bulunmuş oldular. yine dediler ki: ‘bunlar, onun başkalarına yazdırdığı, sabah akşam kendisine okunan eskilerin masallarıdır!’ de ki: ‘onu, göklerin ve yerin sırlarını bilen allah indirdi. doğrusu o çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.’" furkan 4-6
  
  bu konu çok ayrıntılı olduğu için şu an buna değinmeyeceğim. muhammet'in kuran'ı mekke'de yaşayan yahudilerden, hatice'yle ticaret yaparken gittiği yerlerden, bir papazdan duyduklarından ve benzeri şeylerle öğrenerek oluşturduğu iddiaları ta o zaman söylenmiş ve bunlara karşı ayet gerekliliği bile ortaya çıkmış. hatta öğrendiği söylenen kimi kişilerin adı sanı bile biliniyor. şimdi onları sıralamakla uğraşamayacağım. konumuza dönelim.
  
  --- spoiler ---
  
  belgeselde benim dikkatimi çeken öykü şu oldu:
  
  nebukadnezar kudüs'ü ele geçirip krallığı yıkınca zedekiah yanındakilerle kaçmaya çalışıyor. nebukadnezar'ın ordusu arkasında, o bir avuç yakınıyla önde kaçıyor. derken bir mağara buluyorlar. (zedekiah's caves) hep birlikte bu mağaraya sığınıp korunmaya çalışıyorlar. ne var ki takipçiler geliyor, bunları yakalıyorlar. sonra zedekiah'ın çocuklarını öldürüyor, onu da gözlerine mil çekip tutsak olarak başkent babil'e gönderiyorlar. sonra da orada ölüyor.
  
  bir inanan için mutsuz son. peki neden böyle oldu? zedekiah, peygamber yeremya'nın öğütlerine kulak asmadığı için. çünkü "ağlayan peygamber" lakaplı yeremya, rabb'in göndereceği felaketleri önceden yahudilere bildirmekle görevlendirilmişti. oysa yahudiler onu dinlemiyordu. bu yüzden o da sürekli gözyaşı dökmekteydi. çünkü onun uyarılarına uymazlarsa rabb'in gazabı kesindi. (muhammet'in, "bilmiyorlar bilseler yapmazlardı", hadisiyle ne kadar da benzer.)
  
  gelelim muhammet dönemine.
  
  yine iki karşıt grup var. yine bunlardan biri putperest, diğeri de tek tanrıcı.
  
  yine babil'liler gibi putperest olan mekkeliler güçlü. zedekiah gibi tevhitçi olan grup zayıf.
  
  yine mekkeliler, nebukadnezar'ın zedekiah ve dostlarının peşine düşmesi gibi muhammet'in ve dostu ebubekir'in peşine düşüyorlar.
  
  burada da muhammet ve ebubekir ikilisi, tıpkı zedekiah ve dostları gibi bir mağaraya sığınıyor. (zedekiah mağarası - sevr mağarası)
  
  ancak burada zedekiah'ın yaşamadığı bir mucize muhammet'in başına geliyor ve mağaranın girişine bir örümcek ağ kurup bir güvercin de yuva yapıyor.
  
  bunun üzerine mekkeliler mağarada kimse olmadığını düşünüp elleri boş biçimde geri dönmek zorunda kalıyorlar ve muhammet bu kovalamacadan bu mucize sayesinde sağ kurtulmayı başarıyor.
  
  peki bu kovalamaca sırasında muhammet'in yanında kim var?
  
  (bkz: hz. ebubekir)
  
  ebubekir'in muhammet açısından en önemli özelliği nedir? muhammet'e sadık olması. sevr mağarası'nda yanında olan, miraç'a çıktığını iddia ettiğinde duyar duymaz onu doğrulayan kim, ebubekir. bu yüzden ebubekir'e ne deniyor?
  
  "ebubekir sıddık" yani "sadık, onaylayan, doğrulayan, dürüst ebubekir."
  
  şimdi sıkı durun.
  
  ibranice zedekiah ne demekmiş, biliyor musunuz?
  
  "rabbin dürüstlüğü, doğruluğu."
  
  ve bu adın arapça karşılığı "sıdkiya". yani bildiğimiz sıdk/sadık/sıddık.
  
  ekşicep görsel
  ekşicep görsel
  
  vikipedi türkçe sayfasında sıdkiya.
  
  aslında diğer birçok örnekte olduğu gibi yahudi anlatıları alınıp islam'a uydurulmuş. zedekiah, yani sıdkiya olmuş ebubekir sıddık.
  
  peki zedekiah ve dostlarının başına gelmeyen mucize neden muhammet ve ebubekir'in başına geldi?
  
  çünkü zedekiah, peygamber yeremya'nın öğütlerini dinlemeyip babil krallığına savaş açmıştı. ebubekir ve diğer inananlar ise zedekiah gibi yapmadılar. onlar mekkelilerle savaşmak yerine muhammet'in hicret öğüdüne uyup savaş için güçlenmek adına medine'ye doğru yola çıktılar. allah da müslümanlara peygamberin öğüdüne uyduğu için yardım etti. zedekiah ve diğerleri ise yeremya'nın öğüdüne uymadıkları için mahvolmuşlardı.
  
  yani yeremya ve zedekiah öyküsünün alınıp değiştirilerek/dönüştürülerek ya da akılda kaldığı ölçüde islam'a geçirildiği pekala düşünülebilir. ki bu durumla ilgili çook fazla tez var zaten. en basitinden gılgamış'taki tufan öyküsünün tevrat'a, oradan kuran'a geçmesi gibi. ya da isa ve meryem'i anlatırken isa'nın annesi meryem'le musa'nın kız kardeşi meryem'in karıştırılması gibi.
  
  demem o ki mekkelilerin "senin bu anlattıkların eskilerin masallarıdır" demeleri boşuna olmayabilirmiş gerçekten de.
  
  not: kuran'da "eskilerin masalları" olarak geçen ve muhammet'in onlardan beslendiği iddiasını yalanlamaya çalışan ayetin kastettiği şeylerin kimisini şuraya da ekleyeyim. denk geldikçe yine eklerim:
  
  (bkz: #18933841)
  (bkz: #74661236)
  (bkz: dihyetul kelbi)
  (bkz: müseyleme el-kezzab)