blue in green
-
ilerleyen bop soslu modal caza verilen bir ara.
freddie freeloader gibi leziz bir twelve bar blues'dan all blues'a geçerken albüme, hayata, caza verilen bir ara.
bu kadar içten 'e'* varolmuş mudur daha önce? ya da coltrane'in* miles davis'ten gelen surdinli trompet solosunun üzerine ilerleyen alto saksofon solosu neden bu kadar etkilemektedir bu satırların yazarını?
belirsiz.
yine de tanımlamak gerekirse, cool jazz'in hard bop karşısında kazanacağı zaferlerin başlangıcıdır bu efsanevi standart.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap