8 entry daha
  • hakkında ne dense ortak bir noktada buluşamayan, sır gibi bir adam; pocket trumpet efsanesi: donald eugene cherry.

    onlu yaşların başında trompet virtüözü olup birden bire köklerine, afrika'ya dönmek isteyip lise eğitimini yarıda bırakıp iki yıllığına afrika turuna çıkmış; etnik caz kavramının oluşumunun temel taşlarından biri olan stilini burada kazanmıştır.

    cherry usa'e döndüğünde varolandan pek mutlu değildir. tipik, klasik ya da cool jazz onun anlayışına zıttır ve onun elindeki melodiler o zamanki müzisyenlerin pek ilgisini çekmemiştir. ancak, sonny rollins'le ortaklaşa kaydettiği birkaç hard bop denemesi esnasından piyanistten hazzetmediğini söylemiştir. rollins tommy flanagan'ın henüz genç olduğunu ve kendini geliştirdiğinden söz ettiğindeyse cherry'nin kariyerini değiştirecek yanıtı hazırdır:

    "ben piyano sevmiyorum, trompet piyano görevi görebilir."*

    o zamanlar kendine dönen, az sayıdaki seçkin üyesiyle kendini bilen caz dünyası içinde yayılan bu diyalog; texaslı bir saksofoncu*nun kulağına gelir. duyar duymaz new york'ta soluğu alan ornette coleman, cherry'ye kendisiyle çalışmak istediğini ve piyanonun işlerini bozmayacağını söyler.

    "the day i met ornette, it was about ninety degrees and he had on an overcoat. i was scared of him."*

    cherry teklifi onaylarken sohbet esnasında cafenin sahibi iowalı genç ve beyaz bir kontrbassçının bu aralar denedikleriyle dikkat çektiğini, "tam kafa çocuk" olduğundan bahseder. kısa süre sonra charlie haden ve bir anlamda bonus olarak gelen ed blackwell* ile fantastik bir dörtlü oluşur. caz tarihinin asi adamları olarak senelerce anılacak ornette coleman quartet tamamlanmıştır. bundan sonra caz daha da özgür olacak; cherry, coleman ve haden free jazz'in en kuvvetli yolunu çizecektir.

    son olarak, cherry'nin özgür ruhunu söylediği şu cümleden anlamak mümkün diyerek entryi bitiririm:

    "when people believe in boundaries, they become part of them."
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap