8 entry daha
  • 1. matematik, doğanın konuştuğu dildir.
    2. doğadaki her şey, sayılarla tanımlanabilir ve anlamlandırılabilir.
    3. eğer herhangi bir sistemin sayılarından bir grafik oluşturursak örüntüler ortaya çıkar (emerge olur).
    ref. ı am a strange loop

    evrene bu kabullerle yaklaşırsak (bkz: pi (film)) bizi götüreceği nokta, istinasız olarak örüntüler olacaktır. matematiğin bir özelliği, ele alınan şeyi mükemmel olarak kabul etmesidir.
    temek mantık, karmaşıklığın veya kaosun içinde düzeni görmektir.

    herhangi bir verili setten oluşan sistemin kaotik olsun veya olmasın içindeki düzeni görmek, bir takım tekrar eden şeyleri öne çıkarmaktır. bu da bir açıdan filtreleyici bir bakış gerektirir.
    bu sanki pirincin içindeki siyah taşları bulmak gibi. burada kaçırılan nokta ise düzensiz pirinç tanelerine odaklanmamayı seçmektir.
    yani kaosa değil düzene odaklanmaktır.
    halbuki düzen, düzensizlik ve kaos olmadan; düzensizlik ise düzen olmadan ortaya çıkamaz. bu sanırım daha temel, dilsel bir kategorikleştirme ile ilgilidir. sınıflandırmayı her şeye uygulamak mümkün.

    özel olmak mesela. aslında göreli bir terimdir. belirli bir bakış açısına göre özel olunur.
    fiziksel bir sistemin evrenin geri kalanı ile olan göreli etkileşimini düşünün. bu, o konuya ya da konuma karşı o sistemin özel bakış açısını gösterir. örneğin gökyüzünün dönmesi. biz dünyadaki varlıklar için mümkündür sadece. tamamen bizim özel bakış açımızla ilgilidir. ya da başka bir örnek, dünyanın evrendeki özel konumu. evrenin ortasında olmadığımız gibi, herhangi bir özel yerinde de değilizdir. ama tam da bulunduğumuz konuma göre onu özel olarak görmek mümkün.
    bu da bizi matematiğin de salt “yorumlama” ile ne kadar göreli yapılabileceğini gösterir.

    paranoid
    şizofren
    obsesif
    bipolar
    otistik
    özel konumları sebebiyle örüntü tanıma işlemini daha kolay gerçekleştirirler. düzen ve kaosu bir arada görmez; kaosun içindeki düzeni görür. çünkü içinde bulunduğu özel konum sebebiyle buna yakındır, yatkındır.
    öte yandan bu özel gruba daha temel bir seviyede baktığımızda sistemin (tüm insanlar) belirli bir yüzdesini içerdikleri gibi gauss dağılımına da uyarlar. bu da bizi baştaki 3. kabule götürüyor.

    edit: sanırım aynı başlıkta ikinci kez örüntü tanıma üzerine bir yazım debeye giriyor. hepimiz paranoid hepimiz okbli:)

    (bkz: #140527843)
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap