2 entry daha
  • labor and monopoly capitalism -` the degradation of working in the twentieth century` adlı provokatif ve eğlenceli kitabın yazarı. daha başlangıç kısmında yazar kendisinin alaylı yetiştiğini belirterek buradan gelecek saldırıları savuşturur. daha sonra da dönemi için oldukça önemli iddialarda bulunur. ama temel iddiası şudur: marx her şeyin üretimde başladığını söylemişti, hadi oraya geri dönelim. bu temel iddia üzerinden de ortodoks marxistleri marx'ın emek-değer teorisini yanlış anlamakla ve emek sürecini gözardı etmekle suçlar; çünkü braverman'a göre marxism marx'ı unutmuştur, ki bu da kitap yayınlandıktan sonra çıkan tartışmaları açıklar.

    yazarın yukarıdaki suçlamalarına örnek olarak verdiği yer, devlet kapitalizmi yürütmekle suçladığı sovyetlerdir. sovyetler'de bölüşüm politikaları eşitlikçi bir temele oturtulmuş, yani piyasayla ilgili sorun ortadan kaldırılmış ancak asıl sorun yani emek sürecindeki sorun olduğu gibi yerinde bırakılmıştır. hatta yazar bir dipnotta engels'e atıfta bulunarak veritable despotism'den dem vurur, engels burada isim vermeden scientific management diyerek taylorism'den bahsetmekte ve iyi bir üretim süreci için bunun gerekli olduğunu savunmaktadır. kısacası, sovyetler'de çalışan bir işçiyle diğer ülkelerde çalışan işçiler arasında çalışma koşulları açısından bir fark yoktur, tek fark mülkiyetin müteşebbis bireyde değil devlette olmasıdır. iş yerindeki denetim ve hiyerarşi batıda ve doğuda aynıdır. peki yazar neden marx'ın unutulduğunu söyler?

    çünkü marx kapital'in emek süreci ve artık değer üretimi kısmında kapitalist üretim tarzını iki olguya dayanarak tanımlar: kapitalistin emeği kontrolü ve kapitalistin üretim üzerindeki mülkiyeti. dolayısıyla yazara göre sovyetler ikinci sorunu çözmüş ama birinciyi çözmeyi denememiştir bile.
hesabın var mı? giriş yap