8 entry daha
  • büyük, büyük, büyük bir cazcı. sideman olarak yer aldığı swing'den -nihayet- uzaklaşıp "tenordan başkasıyla uğraşmam" diyerek hard bop dönemlerinde caza girmiş, caz standartlarının en iyi yorumcularından biri olmuştur. kendi söylediği üzere: "beste yapmaktansa varolanı çalmaktan haz alan" bir adamdır.

    60larda our man in paris*, tower of power, tangerine ve go! gibi 'bop klasiği' denecek albümleri çıkarmış, 1969 - 1971 arası yaklaşık üç yıl inzivaya çekimiştir. (inziva derken, eski parçalarının birleştirildiği albümler çıkmış ve tutmuştur. bu üç yılda cazdan uzak kalmasının nedeni kendisine sorulduğunda, "free jazz'i yakalamaya çalıştım. ancak kalıplarım bana daha yakın göründü" diyecektir.) ancak dexter gordon'ın freddie hubbard'la dostluğunu pekiştiren generation isimli albümü caz tanrılarının bu dünyaya en güzel armağanlarındandır. miles davis'in milestones'unun* alışılmadık ve orijinal bir yorumu*, bir başka hard bop klasiği: scared to be alone, thelonious monk'ın favori parçalarından we see ve final için ideal bir hit: the group isimli parçalardan oluşan generation, ustalık çağındaki bu iki adamın* sayısız ödül almasını sağlamıştı. 1976'dan sonra albüm icra etmektense dünyayı dolaşarak müziğini yayan long tall dex, 1990'da aramızdan ayrıldı.

    edit: miles davis değil, charlie parker'ın milestones'uymuş bu.
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap