3 entry daha
  • (bkz: antalya altın portakal film festivali)'ndeki yarışma filmlerinden. galasına katılarak, 20 dakikada anlatılabilecek bir konunun uzatıla uzatıla, sündürüle sündürüle 110 dakikaya nasıl çekildiğini gördüğüm film. sanırım seyirciyi rahatsız etmeye odaklı bir tarzı vardı filmin. (buraya kadarını anladığımı sanıyorum.)
    ne çok insanın rahatsız olduğunu film çıkışında seyircinin gözünden okunabiliyordu zira. 30 kez geminin etrafında motorla geziliyor olmasını çekmenin, neredeyse hep aynı sahnenin perdede dönüyor olmasının, vapur düdükleri, cam şangırtılarını sürekli yinelemenin, kasılarak sanat filmi yaratma çabası olarak algıladım. reha erdem 'in önceki filmleri hakkında hep olumlu düşünceler sahibiyken, bu biçimde filmden çıkmak biraz üzücü. abartılı bir kasma, sanat filmi çekeceğim diye sahneleri bu kadar sündürmenin anlamı yoktu. sinema bilgim müthiş olmasa da belli oranda bir beğeni sahibi olduğumu düşünerek, filmin bunca abartılmasını yanlış bulduğumu söylemeliyim. yine de kolay gelsin.
167 entry daha
hesabın var mı? giriş yap