3 entry daha
  • ingiliz orijinalini izlemiştim ben bunun. yarismacilardan biri kuafördu ve porschesi vardi. bir digeri veterinerdi ve onun da porschesi vardı. teyzelerden biri yasli ve gelenekci bir ingilizdi, digeri evde calisan metin yazari... mutlaka daha elit bir yapisi vardi orijinalinin, amma burasi da türkiye di mi ya? dedikodu olayı tam anlamiyla biz de olmasi gereken şekildir, o ona laf sokacak, öbürü onu tırmalıycak ama bunlari hep arkadan yapacak. nefis... dozu kaçmasın yeterki, havada bi tepsi uçan revani görmeyelim aman...

    bir de benim ingiliz versiyonunu izlediğimden olsa gerek, hiç birisi bi halt yapmayı becerememişti. geleneksel teyzeden umudum vardı, o bile batirdi yemeklerinin hepsini. ama kültür farkından olsa gerek, batıdaki formatlarda daha bir "haydi sosyalleşme zamanı, gelin kaynaşalım" durumu var. bizim vatandaşta ise mutlak bir "ne sosyelleşcem be" tepkisi sezilmekte. bizimkiler en güzelinden dedikoduyla sosyalleşebiliyorlar.

    bir de içki durumu var. malum yasaklardan dolayı bizde masada içki yok. fena mı olurdu masaya bi büyük açsalardı da, gecenin ilerleyen saatinde sulukule imajlı teyze göbecikler atsaydı. küpeli maçomsu ve duygusalımsı genç inceden armağan sarışınına yazsaydı falan...
    yapanın, yazanın, düşünenin, bulup getirenin ellerine sağlık.
4112 entry daha
hesabın var mı? giriş yap