4 entry daha
  • lübnan'daki iran destekli şii hizbullah örgütü ile karıştırılmamalıdır. örgüt ilk ortaya çıktığı zamanlarda devlet tarafından en fazla müsamahaya mazhar terör örgütü payesini de almıştır. doksanların ilk yarısındaki kan,terör,devlet, mafya, kontrgerilla kavramlarının içiçe geçtiği karanlık süreçte etkin faaliyet icra etmiştir.

    örgütü devletin kurduğu, kurdurduğu ya da en azından varlığına gözyumduğu iddiaları herzaman gündemde olmuştur. güneydoğuda marksist pkk ya karşı müslüman hizbullah ayaklarına etkin bir propaganda yapabilmiş ve bağnaz halk arasında sempati toplayabilmiştir. kendi içlerindeki menzilciler kanadını da tasfiye ettikten sonra (kan, vahşet, domuzbağı) özellikle batman da enseye tek kurşunla infazlar başlamış, şehir merkezlerinde pkk nın etkinliği kırılmıştır. devlet, düşmanımın düşmanı dostumdur mantığı ile ses çıkarmamış hatta destek olmuştur. güneydoğu da jandarma gözetiminde bir hizbullah kampı olduğu iddiaları da o dönem ciddi iddialar olarak kayda geçmiştir. kendilerince bir şehitlik yapmışlar ve çatışmalarda ölen mensuplarını törenlerle ve intikam hissini, mücadele azmini sürekli ayakta tutacak etkinliklerle bu şehitliğe gömerek geride kalan militanları ve mensuplarını daha bir gazlamışlardır. devlet en azından bu şehitliğe bile karışmamıştır. bir anlamda kendi frenkeştaynını kendisi beslemiş ve semirtmiştir.

    pkk terör örgütün kontrol altına alınmasıyla devlet açısından fonksiyonu kalmamıştır fakat örgüt bir ağ gibi her yeri sarmıştır. merkezi istanbula taşımış ve islami kesim üzerinde tek inisiyatif sahibi olmak için tehdit şantaj ve tekfirle diğer tarikat ve cemaatleri sindirme stratejisini uygulamaya koymuşlardır. öncelikle kürt asıllı nurcuların bir oluşumu olan med zehra vakfı başkanını kaçırmışlar ve hücre evlerinde sonradan açığa çıkan canavarlıkları yapmışlardır. tabi bundan çok önce ve sonrasında da boş durmamışlar hainlikle damgaladıkları kendi üyelerine de benzer muameleleri reva görmüşler ayrıca kendi düşüncelerine uymayan gonca kuriş gibi insanları da infaz etmişlerdir.

    tam da med zehra üyelerini kaçırdıkları zamanlarda ortadan kaldırılmaları zamanının geldiğine karar veren devlet yetkilileri düğmeye basmışlar ve anadolunun dört bir yanında mezar evler ortaya çıkartılmışlardır. pek derin devletimizin bu kadar nane yenirken nerede olduğu hususu ise zihinlerde soru işareti olarak kalmıştır.

    örgüt lideri hüseyin velioğlunun ilişkilerinin boyutu ise hep bir sır olarak kalacaktır. örgüt içinde ve dışında çok sıkı bir istihbarat ağı kuran bu şahıs en ufak şüphede bile gözünü kırpmadan kendi militanlarını bile domuzbağı yaptırtabilmiştir. istanbuldaki baskında ise teslim olmadığı ve ölene kadar bilgisayarlardaki kayıtları yok etttiği bilinen husustur. zira tüm istihbaratı şahsında toplamaktaydı.

    örgüt aslında gizemini korumaktadır ve gizem perdesinin altından yabancı istihbarat örgütleri, kontrgerilla, bazı ebleh cihat sevdalısı islamcıların iğrenç birlikteliğinin çıkması olasılığı da gözardı edilmemelidir.
229 entry daha
hesabın var mı? giriş yap