14 entry daha
  • stoacılık gibi, büyük iskender’in bilinen dünyanın hemen hepsini fethi sonrası, o zamana kadar kendi küçük şehir devletlerinde yaşayan ve bu devlette sosyal ve siyasal olarak söz sahibi olan insanların, tüm dünyayı kapsayan bir imparatorluk içerisinde önemsizleşmesi ve bu imparatorluk sayesinde doğu felsefelerinin batı felsefeleri ile iç içe geçmesi sonucu ortaya çıkmıştır. epikürosçular, platon ya da aristoteles gibi yönetim ile ilgili tavsiye vermezler. çünkü bu insanlar artık kendilerinden üstün bir varlık olarak tanrılar ile beraber güçlü bir devlete de sahipler. bu sebeple felsefede içe yönelim başlar ve felsefe bireyselleşir.

    epikürosçu düşüncenin temeli; insanı oluşturan atomların düzenli değil rastgele hareket etmeleri, bu sebeple insanın da kendi özgür seçimlerini yapabileceğidir. dolayısıyla bir üst belirleyici olarak ne tanrılara ne de devlete bağlı olmak gereklidir. kaldı ki tanrılar dünyayı umursamamaktadır. politika ise içine girenin mutluluğa erişemeyeceği bir alandır.

    epikürosçulara göre, insan bilgiyi duyularıyla algılar ve son olarak aklı ile değerlendirir. bu yönüyle epikürosçuşuk materyalist ve akılcı bir görünüm de sergiler. bu çizgileri doğrultusunda ahiret inancını da reddederler. bu sebeple ölümün insan hayatına hiçbir etkisi yoktur. epiküros’un ünlü sözü de bunu açıkça anlatmaktadır: “ölüm bize bir şey yapmaz; zira biz hayatta iken ölüm yok, ölüm geldiğinde ise artık biz yokuz.”

    kendini otoritenin etkisinden kurtaran epikürosçu düşünce, insanın özgür seçimlerinin belirleyicisi olarak hazzı merkeze koyar. ancak bu haz; klasik hedonist bir çizgide, zevki sefa içerisinde gününü gün etmek değil, tam tersidir. epikürosçular hazzı gereklilik ve ölçülülük çerçevesinde ele alır ve üç kategoriye ayırırlar. bunlardan ilki doğal ihtiyaçların karşılanması ile alınan hazdır ki bunlar açlığı gidermek için yemeyi, uykusuzluğu gidermek için uyumayı içerir. ikinci tür hazlarsa doğal olduğu halde gerekli olmayan; fazla yemek, fazla uyumak gibi hazlardır. diğer haz türüyse ne doğal ne de gerekli olan; açgözlülük, kibir gibi hazlardır ki mutlu olmak için bunlardan tamamen kurtulmak gerekir. epikürosçular için insanın en büyük hazzı, mutsuzluktan ve acıdan kaçınmaktır.

    epikürosçu düşünce; insanlar arasında ayrımcılık yapmaması ile diğer birçok antik yunan düşünce okullarından ayrılır. söz gelimi platon’un ünlü akademia’sı yalnızca hür erkeklere kapısını açarken epiküros; erkek, kadın, hür, köle ayırt etmeden tüm insanlara açık mekanlarda düşüncelerini paylaşmıştır.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap