2 entry daha
  • her ne kadar bazı komik arkadaşların "eki eki kaba bi arkadaş deyip kurtulacağını zannediyor ama kesin kendisi bu" diyecek olsalar da anlatayım:

    benim bir arkadaş ile onun okuldan bir arkadaşı yıllar önce bu enlarç pompasından sipariş ediyorlar harçlıklardan artırıp. yaşasın biz de belimize dolayabileceğiz artık diye diye kargonun geleceği günü bekliyorlar. o kutlu gün geldiğinde hemen bir soteye geçip açıyorlar kutuyu. böyle süt sağma pompası gibi bir cihaz çıkıyor kutudan. iki arkadaş birbirlerine bakıyorlar ve ikisi de birbirine pipisini göstermekten utandıkları için (lan adamlar pompa sipariş etmiş nasıl utanmasınlar ahahaha) birer hafta nöbetleşe kullanmaya karar veriyorlar. aletin kızlığını bozmak, çekilen kura sonucu diğer arkadaşa nasip oluyor. benim arkadaş bir hafta boyunca okulda sürekli "nasıl lan büyüyo mu?" diye soruyor arkadaşına, arkadaşı da "eeh işte" falan diye geçiştiriyor bunu. ama kesmiyor tabi benim arkadaşı bu beyanatlar. "oğlum o kadar merak ediyordum ki sürekli herifin önünde bir kabarıklık var mı diye bakıyordum gizli gizli ve harbiden sanki günden güne büyüyordu herifinki. bir ara kendimi ibne gibi hissetmeye başladım lan! korktum resmen" diyordu bize yıllar sonra alkol sofrasında. bir hafta geçtikten sonra enlarç sırası benim arkadaşa geliyor. cihazı kaptığı gibi koşa koşa eve gidip banyoya kapatıyor kendini. artık kangren olana kadar pompalıyor, bir an önce büyüsün diye pipisi. gece uyku uyuyamıyor sancıdan ama yine de mutlu hissediyor kendisini. ertesi gün cihazı saklayıp okula gidiyor. arkadaşı, "nasıl, var mı gelişme?" diye sorunca, "olmaz mı oğlum kol gibi kool ahaha" diyor acısını içine atıp. o gün okuldan eve koşarak dönemiyor malesef canının acısından. eve vardığında ise onu bambaşka bir acı bekliyor. sabah evden çıkarken gizlediğine adı gibi emin olduğu enlarç cihazını masasının üstünde buluyor. annesi, "oğlum temizlik yaparken bir şey buldum koydum masana? ne acaip bişi o?" deyince, "kimya ödevi için labaratuardan ödünç aldım anne" diye bir yalan atıyor ayak üstü. ertesi sabah da direktoman arkadaşına götürüyor umut pompasını. arkadaşı, "yok lan ben almam bir haftadır geberiyorum ağrıdan" deyince, ikisi de mağlubiyetlerini kabul edip umutlarını okulun kimya labaratuarına bırakıyorlar gizlice. yıllar sonra bize bu hikayeyi anlattığında, ben altıma işemekle felç olmak arasında gidip gelirken son duyduklarım şunlardı:

    "aga yalnız cihazın içindeyken aleti görmen lazım! artık ışık kırılmasından mıdır nedir, süper haşmetli duruyordu lan!!"

    bu kıssamızı da önemli olan işlevi diye bitirelim mi gençler? ahahahahaha
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap