8 entry daha
  • 200 saniye. 1986 yılında çernobil 4 numaralı reaktörün bodrumundaki elephant's foot ile arana 1 metre mesafe koyarak 200 saniyede hızlı bir ölüm gerçekleştirebilirdin. alternatiflerine göre acısız mı? ishal, kusma, baş dönmesi... iç organların kanamaya başlaması, bilinç kaybı ve 200. saniyeye. peki bizde bunun neden fotoğrafı var?

    --- spoiler ---

    her şeyden önce biraz bilim; nükleer santraller kararlı olmayan bir atomun kararlı olan atomlara bölünmesi ile (füzyon) açığa çıkan sıcaklığı buhara çevirir ve bu buhar türbinleri döndürür. manyetik alan içinde hareket eden mıknatıs elektrik oluşturur. teoride çok basit, temiz ve yeşil. peki uygulamada?

    kararsız uranyumu parçalamak için tek ihtiyacınız olan şey nötrondur. nötron uranyum çekirdeği ile etkileşime girer ve uranyum bozunma serisini başlatır. bozulan her parçacık alfa, beta, gama ve "nötron" saçılmaları yapar ve saçılan diğer nötronlar yeni tepkimeleri başlatır. kontrol edilmezse... hikayeyi biliyorsunuz. kontrol etmek için buharlaştırılacak su ve boron çubuklar, uranyum çubuklarının arasına konulur. su ve boron iyi bir nötron durdurucudur. nötronları kontrol ederseniz çekirdekteki füzyonu kontrol edersiniz.

    --- spoiler ---

    formaliteyi bırakıp kendim oluyorum; radyasyon kazaları ile ruhumu besleyen bir insan oldum çıktım. en çok da çernobil ilgimi çekiyor. umarım bir gün gaz maskem ve geiger sayacım ile "instagram influencerları" gibi gider gezerim.

    kazadan hemen sonra çekirdek 2000 derecenin üstüne çıkıyor. bu güneşin yüzey sıcaklığının yarısı demek arkadaşlar. adamlar 165000 kg uranyumun tepkimesini ve yangınını durdurabilmek için içine kum, kil, boron karışımı toprak atmışlar. çünkü karşılarında bir yangın yok. zaten yangını 8 günde söndürüyorlar ve havadan bu toprak karışımını atan tüm helikopter pilotları yüksek doz radyasyondan ölüyor. hatta bir tanesi havada ölüyor direkt.

    2000 derece öyle bir sıcaklık ki şu linkten koriyumun santral içindeki kurşunu ve betonu nasıl yediğinin simülasyonunu izleyebilirsiniz. koriyum, eriyen çekirdeğe verilmiş bir isim. sadece uranyum ile oluşuyor ve dünya üzerinde "yanlışlıkla" 5 kez üretildi. biri three mile island pensilvanya, biri çernobil ve 3 kere de fukuşima. tabi laboratuvarlarda yapay olarak üretiliyor ama kontrollü bir şekilde.

    işin özü bu koriyumun 2 tonu 4 numaralı reaktörün reaktörün alt tabanını, kurşunları, çimentoyu eriyerek su kanallarından, borulardan vb bodruma kadar iniyor.

    kazadan 8 ay sonra bodrumda çekirdek ve uranyum yakıt tüpleri kalıntıları ararken rastlıyorlar ilk. burada bir fotoğraf yok. denildiğine göre ilk oluştuğunda 10000 r/s lik bir dozu var. röntgen / saat i kısaca şöyle anlatayım arkadaşlar. ben 15 milyon elektron volt enerjili foton üreten bir lineer hızlandırıcıyı 240cm kalınlığındaki bir barit betona (yüksek radyasyon durduruculuğu olan karışım bir beton) doğru çevirip ışınlama yaptığım zaman, duvarın 5 cm sonrasında 0,1 r/s okudum ve odadan koşarak kaçtım. o zamanlar çok tecrübesizdim tabi. aslında pek bir anlam ifade etmese de sonuç olarak vücudumdaki elektronların vücudumda kalmalarını istiyordum.

    kazadan 4 yıl sonra dr william zoller bir fotoğraf çekiyor. "he took one picture and then he came back up. i was told that he died from radiation he received. so this picture, cost a man his life" zoller bodrumda koridorda dolaşıyor. köşeyi dönüyor ve karşısında elephant's foot. bir fotoğraf çekiyor ve çıkıyor. ama o fotoğraf zoller'in hayatına maal oluyor.

    kazadan 10 yıl sonra şöyle daha detaylı bir foto çekilmiş. fotoğrafın kaynağı bilinmiyor. 10 yıl sonunda koriyum gücünün 10da 9unu kaybediyor.

    fakat benim kesinlikle favorim artur korneyev. (bkz: artur korneyev) bu adam biraz deli. gelip gidip foto çekmiş denilene göre.

    ilk oluştuğunda bir insanın "lethal dose" dedikleri geri dönüşü olmayan dozu alması sadece 200 saniye sürüyordu. 2001'de yapılan ölçümlerde bu 1 saate çıkmış. günümüzde ise bir kaç saatten bahsediliyor.

    benim için yeri hep ayrı bunun. bu bir kaza değil, bir felaket. hiç bir insanoğlu şu koriyumun gücünü aşağılamaya kalkmasın bence. günümüzde hala çevresinin saran odadan daha sıcak ve oldukça ölümcül. eskisi kadar değil, ama yine de...
hesabın var mı? giriş yap