18 entry daha
  • ilkokuldan üniversite son sınıfa kadar her sene müfredatın bir yerlerinde bulunmasını istediğim terim, kavram. bunun sebebi, böyle bir şeyin ismini ve tanımını bilmediği sürece birçok insan bu çeşit bir bilişsel çelişkinin içinde yaşadığının bile farkında olmuyor.

    ya kabulleri gibi yaşamayan, ya da yaşadığı gibi kabul etmeyen herkesin içinde derinlere köklenmiş o varoluşsal öz-nefreti görüyorum. neredeyse alınlarında yazıyor, gözleri boş bakıyor diyebiliriz. sanki bu çelişkide oldukları yüzlerine vurulsa, bir süre inkar edecek, sonra da rahatlayacak gibiler.

    herhalde herkesin böyle çelişkileri vardır ama en büyük örnekleri olarak aklıma ilk olarak tebaası açken lüks içinde yaşayan ya da başkasına akıl satarken arka planda en adice işleri çeviren din ve erdem tüccarları geliyor. bir de bunlara sorsan, tanrı'nın sevdiği kulu oldukları için lüks ve gösteriş içinde yaşadıklarını anlatıp, bunu bir kendi kendini gerçekleştiren kehanete çevirmeye çalışıyorlar. cognitive dissonance bu topraklarda kaypaklık olarak bilinir de diyebiliriz belki bilmiyorum.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap