25 entry daha
  • patronumuzla son yaşadıklarımızdan sonra aklıma düşen sempatik ama üç kağıtçı düzenbaz.
    "ulan bizim patron da aynı sitcom karakteri gibi" diye düşünürken aklıma "hallederiz kadir" geldi, lise yıllarına götürdü beni. bizim patronun farkı, üniversite mezunu olması ve entelektüel seviyesinin kadir'e kıyasla yüksekliği. ama aynı sempatiklik, aynı kibarlık, aynı şeytan tüyü.

    adamın söyledikleri doğru ise dünyanın en talihsiz adamı. atm'ler bozuluyor, hesap kartını kurye yanlış adrese götürüyor, şifre eski telefon numarasına gidiyor vs vs...
    iki eski karısıyla problemler yaşıyor. tam maaş ödeyeceği gün ikinci karısı arıyor, çocuk hastalandığı için il merkezine acile gidiyor. öbür gün birinci karısıyla nikâh tazelemeye gidiyor fakat nikah ertelenmek zorunda kalıyor. adamın başından bela eksik olmuyor.

    bize çaktırmıyordu, meğer ikinci karısından boşanmış. geçenlerde geldi dedi ki, karımla tekrar bir araya geldik. ama birinci karısıyla... peki niye? kadın hatalarını kabul etmiş, bizimkine kendisi gelmiş. tabi ki 300bin liralık yatırım desteğiyle alakası yoktur. her şey para mı canım, en önemli şey sevgi...

    geçen yıllarda muhasebecisine senetle borçlanmış. muhasebeci de baktı, ödeyen yok, senetçi mafyasına ateşlemiş senedi. dolayısıyla bizim maaşlar iyice gecikmeye başladı. 45 gün olunca iş bırakma kararı aldık. bıraktığımın ertesi günü sipariş verdim, hem indirim vardı hem de gıcıklığına...
    yeni aldığı elemanı, gelen kuryeyi, maaş konusunda uyaracaktım. kapıyı açınca ne göreyim: patron! nâmı maaş ödemeyen patron olarak yayıldığı için kurye bulmakta zorlanmış, 45 yaşında sakalları ağarmış haliyle siparişlere kendisi çıkıyormuş. poşetleri verdi, sonra da 5 yıldız vermeyi unutma dedi. bir de sonraki gideceği adresin tarifini istedi, nasıl giderim diye... anlatım, kafasında pek oturmadı. bir daha anlattım, teşekkür edip gitti. maaş mı? yarın halledecekmiş...
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap