9 entry daha
  • büyük bir beklentiyle izlemeye karar verip sonrasında hayal kırıklığına uğradığım film. yıllar önce bir ales'teki bir paragraf sorusunda bu film açıklanıyordu. o zamandan beri aklımdaydı ve bu akşam, roger ebert'ın muhteşem filmler listesinde de yer aldığı için, izleyeyim bari dedim.

    bu noktadan sonraki kısımlar çıtlatı içerir: filmde bir otelde üniformalı bir mevkide, valiz taşıyıcı olarak çalışan yaşlı bir adam anlatılıyor. bu adam görevden alınıyor ve görevden alınma gerekçesi yaşlı olması. ve kendisi otelde, bu sefer temizlik görevlisi olarak çalışmaya devam ediyor. yani adam işini kaybetmiyor. sadece mevkisi düşüyor ve bunu onur kırıcı olarak görüyor. içerisinde yaşadığı fakir çevre de, onun mevkisinin düştüğünü öğrenince onunla dalga geçiyor (halbuki zaten fakirler, neyin dalgasını geçiyorlarsa).

    filmin temeli; yaşlı adamın yaşadığı görev değişikliğinin, ki bu görev değişikliği yazılı olarak ve düzgün bir üslupla kendisine bildiriliyor, kendisinin saygınlığını zedeleyici bir şey olarak görmesi.

    bu filmde yaşlı adamın dramı onun mevkisinin değiştirilmesi dolayısıyla var. halbuki bu çok yüzeysel bir dram. asıl dram yaşlı adamın o yaşta hâlâ çalışıyor olmasıdır. asıl dram yaşlı adamın üniformalı bir mevki olduğu için saygın zannettiği valiz taşıma işini büyük bir iş olarak görmesi ve başka bir işe geçtiği için bunu onur kırıcı bulması. yani adam o küçücük işi gözünde kendi kendisine burjuvalaştırıyor, kendi burjuvasını yaratıyor o küçük işi gözünde çok saygın gördüğü için. asıl eleştiri gücü taşıyan budur bence ama film buna yaklaşan bir yaklaşım içinde değil ve filmin son kısmında yazar öyle ihsan ettiği için bizim fakir yaşlı adam zengin oluyor ve herkese para dağıtıyor. bu son derece gereksiz olduğunu düşündüğüm son kısımla beraber eser gözümden iyice düştü ve anlamsızlaştı bende.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap