7 entry daha
  • memleket sathında birden fazla türkçe çevirisine erişebildiğimiz yegane felsefecilerden biri. fark edildiği üzere mevzubahis zat'a filozof demedim, diyemedim. nihayet benim felsefe ile ilgim zaman zaman salt bir pragmatizme indirgenemeyecek düzeyde olsa da, benim konuyla ilgili değerlendirmemin ne kadar mühim olduğu da tartışmalıdır. mevzuya mütercim arif gibi girdim o yüzden çok uzatacakmışım gibi görünse de hayır uzatmayacağım.

    glasgow 1929 tevellütlü alasdair'in asıl çalışma konusu etiktir. türkçeye de çevrilmiş bulunan ethik'in kısa tarihi neredeyse kılavuz kitap niteliğinde sade bir dille yazılmış ve kendi ifadesiyle "hume, kant, mill ve moore cenderesine sıkışıp kalmış lisans öğrencileri için grek düşüncesini açıklamak" için kaleme alınmış bir eserdir. etik meseleleriyle öncelikli olarak ilgilenen ve dili sade bir eser arayanlar bu kitaba rahatlıkla başvurabilirler. alasdair kavramların belirli biçimlerdeki davranışlara yol açtığını bu nedenle de kavramlara müdahalelerin davranışlara müdahalelere de yol açacağını belirtmektedir:

    "kavramları değiştirmek davranışı değiştirmektir. bu yüzden sokrates'i ölüme mahkum eden atinalılar, 1666'da hobbes'un leviathan'ını mahkum eden ingiliz parlamentosu ve felsefe kitaplarını yakan naziler, en azından, felsefenin yerleşik davranış biçimlerini altüst edebileceğini kavramaları bakımından isabet buyurmuşlardı. ahlak dünyasını anlamak ve bu dünyayı değiştirmek, birbiriyle bağdaştırılamaz değildir."

    dolayısıyla görünen o ki, wittgenstein'ın felsefe her şeyi olduğu gibi bırakır dediği yerde, alasdair, marx'ın 11.tezine yakın durmaktadır.

    türkçedeki diğer eserlerine gelince, yeni çıkmış çevirilerden biri vakıf bank kültür yayınlarından erdem peşinde ; (sanıyorum önceki yıllarda da ayrıntı'dan da yayınlanmıştı) ve paradigma'dan yayınlanmış varoluşçuluk'tur.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap