6 entry daha
  • hoşgörülü olmasından ötürü pius sıfatıyla onurlandırılmıştır.

    augustus’tan sonra en uzun süre imparatorluk yapan kişidir.

    italya’nın olduğu kadar eyaletleri de zenginleştirmek için de para harcadı. yunanistan, anadolu ve ege adalarındaki kentlerin isteklerini yerine getirmeye çalıştı. köleler ve fakirler de bu dönemde zenginleşti.

    depremden, yangından ve selden zarar gören kentlere yardım etti buna karşın öldüğünde hazinede iki milyar sestertius bıraktı.

    yasalar konusunda son derece bilgiliydi, kölelerini öldüren ya da onlara kötü davranan sahiplerine cezaları artırdı, yahudilere sünnet iznini verdi ve hristiyanların öldürülmesini yasakladı.

    çocuk kaçıranlara verilen sert cezaları daha da sertleştirdi ki çocuk kaçıranlar eyaletlerde ve italya’da korku verici bir şekilde kırbaçlanıyordu.

    ordudan kaçanların cezalarını azalttı.

    hadrianus’un söz verdiği bütün kamu işlerini tamamlamaya çalıştı. ostia’daki hamam inşaatı, puteoli’deki iskele, capua’daki amfitiyatro yenileme çalışmaları bunlardan bazılarıydı.

    dış ilişkilerde genellikle barışçıl yollardan sonuca ulaşmayı tercih etti. askeri alanda ölçülüydü ve genişlemekten ziyade var olan eyaletleri korumayı tercih etti. doğudaki krallar onun öğütlerini dinlediler ve parthia kralının armenia’yı işgal etmesini bir mektubuyla engelledi.

    eyaletlere yük olan herhangi bir vergiden asla memnun olmadı. kendi procuratorlarına karşı yapılan şikayetleri de seve seve dinledi.

    imparator olduktan sonra, hadrianus’un atadığı kişilerinden hiçbirini görevinden almadı ve bu konuda öylesine kararlıydı ki eyaletlerdeki iyi yöneticilerin yedi ve dokuz yıllık sürelerle görevde kalmalarını sağladı.

    hizmet etmeden para aldıklarını düşündüğü kişilerin maaşlarını kesti çünkü eğer bir insan kendi emek sarf etmeden devleti sömürüyorsa, bundan daha adi ve aslında zalimce bir şey olmadığını söylüyordu.

    kişisel servetini kızının üzerine yaptı ancak onun gelirini devlete bağışladı. imparatorluk sarayının önemsiz malları ve kendi özel arazisinde bulunan mülkünü sattı ve zamanını mevsime göre farklı yerlerde geçirdi.

    yönetimi boyunca senatörlerin öldürülmemesi ilkesine öylesine bağlı kaldı ki, baba katili olduğunu itiraf eden bir kişinin yaşaması doğanın yasalarına aykırı olduğu için ıssız bir adaya kondu.

    şarap, zeytinyağı, buğday kıtlığını gidermek için kendi hazinesine zarar verse de satın alıp halka ücretsiz dağıttı.

    hiç kimse onun kadar yabancı uluslar arasında otoriteye sahip olmadı, her zaman içinde öyle bir barış sevgisi vardı ki bin tane düşman öldürmektense tek bir yurttaşının hayatını korumayı tercih ederim diyen scipio’nun bu düşüncesini tekrarlardı.

    senato, eylül ve ekim ayının antoninus ve faustina diye adlandırılması gerektiğine karar verdi, ancak antoninus bunu reddetti. kızı faustina’yı marcus aurelius ile evlendirdi.

    imparatorluğu sırasında dostlarına sivil vatandaş olduğu zamankinden farklı davranmadı.

    balık tutmaktan, avlanmaktan ve dostlarıyla birlikte gezmekten ve sohbetten çok zevk alırdı. sade vatandaş gibi dostlarıyla bağ bozumu yapardı.

    yaptığı bütün işin hesabını hem senatoda hem de bildiri ile halka verdi.

    kaynak: historia augusta

    kendi düşüncem yaşamış olan en underrated roma imparatoru olduğu yönündedir.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap