9 entry daha
  • yukarıdaki arkadaşlar gayet güzel özetlemişler aslında iç grup kayırmacılığı davranışını ve motivasyonunu. ben de bu konuda çalışan biri olarak bunun dayanağını söylemek isterim.

    tajfel ve billig, yaptıkları bir deneyde denekleri alıp önce klee ve kandinsky'nin resimlerini gösterip birini seçtiriyorlar. daha sonrasında bu denekleri dört farklı senaryoya bölüyorlar. bu senaryolar şöyle 1) sınıflandırma:benzerlik, 2) sınıflandırma:benzemezlik, 3) sınıflandırmasız benzerlik, 4) sınıflandırmasız benzemezlik

    deneklere bu senaryoların tümünde geçerli olmak üzere diyorlar ki al şu parayı ama bir kuruş bile kendine ayırma. birazdan tek tek görüşeceğin insanlara bu parayı dağıt.

    sınıflandırma:benzerlik senaryosunda denekler kendilerine atanmış denek kodu sayesinde, girdikleri odadaki kişinin kendi grubunda olup olmadığını ve ilk aşamada klee ve kandinsky resimleri arasından hangisini seçtiğini anlayabiliyor.

    sınıflandırma:benzemezlik senaryosunda ise kişiler yine kendi gruplarından kişileri biliyorlar ama bu kez grupları resim seçimlerine bağlı olmaksızın atanmış.

    sınıflandırmasız benzerlik senaryosunda denekler karşılarındaki kişilerin resim seçimi hakkında bilgi sahibi olabiliyor denek kodlarına bakarak ama bu kez deneyi uygulayanlar diyor ki görüştüğün kişinin kodunun seninkiyle aynı ya da farklı başlamasına filan takılma moruk o kod aslında bir grup filan belirtmiyor öylesine rast gelmiş sayılar sadece.

    son senaryoda ise denekler görüştükleri deneklerin ne seçtikleri resimden haberdarlar ne de bir gruba bağlılar.

    deney sonucunda ne oluyor dersiniz? denekler, sınıflandırma olan senaryolarda bariz şekilde kendi gruplarına iltimas sağlamış. bu davranış kalıbının sınıflandırma senaryolarında çıkmasının çarpıcı olan tarafı, insanlar diğerleri ile olan ilişkilerinde benzerliklerine değil ait olduğu gruba bakarak ilişki düzenlediğini iddia etmesi. sınıflandırma:benzerlik ve sınıflandırma:benzemezlik arasında sınıflandırma:benzerlik senaryosunda daha fazla kayırmacılık gözlenmiş. yani benzerlik hala önemli bir etken ama kayırma davranışının ana nedeni, bir araya gelme nedeni ne kadar önemsiz olursa olsun aynı grupta olmak. böylece, bireyler bağlı olduğu grubun diğer gruplar arasında göreli olarak statüsünü yükseltebiliyor.

    bu durum yalnızca kaynak bölüşümünde değil değer atfında da görülüyor. yani bu yukarıda anlattığım deneyde kimse o parayı alıp eve götürmeyecekken bile dağıtım böyle oluyor ama daha ötesi insanlar kendi grubundan olmayanlara diğer deneylerde daha az puan veriyor, daha az güzel, daha az zeki, daha az ahlaklı vs olarak atıflarda bulunuyor. bunda stereotipler de etkili.

    tajfel bir deneyinde sırayla uzunlukları birbirlerinden pek farklı olmayan çizgiler gösteriyor deneklere ve bunların boyunu tahmin ediniz diyor. tahminleri alıyor. daha sonra ise çizgileri uzun ve kısa çizgiler olarak gruplandırıp yeniden deneklerden tahmin istiyor. bu kez, çizgiler aynı olsa da gruplandırma uzunluk ve kısalık üzerinden olduğundan insanların algıları abartma eğilimi gösterip tahminlerindeki uçurumu artırıyorlar. bu iç grup ya da dış grup değerlendirmesi o kadar yaşamsal bir önemde ki aslında algılarımızı hatta bazen duyularımızı bile etkiliyor. bir deneyde örneğin, isviçreliler bir odaya toplanıyor. bir kısmına ülkeleri kültürleri vs. hakkında bir bilgilendirme yapıyorlar. diğer grup isviçrelilere bunu yapmıyorlar. daha sonra iki gruba da isviçre çikolatası koklatıyorlar ve diyorlar ki koku yoğunluğunu 10 üzerinden değerlendirin. bilgilendirme yapılanlar, yapılmayanlara oranla daha yoğun bir koku aldığını belirtiyor.

    özetle sosyal kimlik, bağlı bulunulan gruba atfedilen önem ölçüsünde sizin hareketlerinizi şekillendirirken aynı zamanda onlara sosyal meşruiyet sağlıyor.
hesabın var mı? giriş yap