6 entry daha
  • hacivat: ''hamgastum. hamgastum, hemi de büyük, ulu hamgastum demirtaş kağan! hamgastum heruskandi eşrefoğlu süleyman ayacuklarınızdan üper. tendül zati ılgıç ben''

    demirtaş: ''sikerün haberünü!''

    hacivat: ''niiiğ?''

    demirtaş: ''hediye yollamamış mıdır süleyman denen gancuk?''

    hacivat: 'hee. bi sanduk''

    demirtaş: ''sanduk mu? eyi getirin sanduğu''

    hacivat: ''haa burda burda''

    demirtaş'ın yardımcısı eretna: (minicik sandığa bakıp ironiyle) ''o mudur sanduk?''

    hacivat: ''küçüktür ama içindeki büyüktür. kafinur dirler. elmas... mektup da burda...'' (gerçek mektup desise ile değiştirildiği için, bir an panik olan hacı ivaz çelebi çabuk toparlanır ve çareyi uydurmasyonda bulur, kellesi omuzlarının üstünde kalsın diye. ne çare ki, fazlaca gaza gelmiş olduğunu anlayacaktır bu süslü tiradının sonunda kırdığı potla.)

    ''hakanlarun hakanu! kağanlarun kağanu! alem-ü cihan! hemi adül, hemi de hakim. melik ve sultanların medar-u iftiharu. demirtaş han! allah bizi sana bağışlaya! zamanın ışuğu. harici ve dahili mihrakların yok edicisü. kafir ve müşriklerin kökünü kazuyucu. mücahüt! her şeyden önce, allah cennette rütbesini yükseltsin inşallah. memalük-ül islam ve bilad-i rum'un koruyucusu, gazülerün gazüsü demirtaş han, ala id dünya ve ettün müzül islam vel müslümin!''

    demirtaş: ''men müslüman değilem!''

    hacivat: ''niiiğ?''

    demirtaş: ''men müslüman değilem!''

    (demirtaş'ın sadık bir adamı mektubu çelebinin elinden kapar ve pervasızca okumaya başlar, rum diyarının zalim tatar valisinin önünde.)

    ''domuzun yılandan doğmuş evladı demirtaş! senin o taş gibin karanfilünü kızgın demirden anahtar ile açacağuz! billur kasenü rum diyarının en yaşlı kısraklarına tokmaklatacağuz! senin ananın o yoğurtlu...''

    (sözünü bitiremeden, demirtaş'ın keskin kılıcı bir çırpıda kellesini alır. sandıktan da elmas yerine zehirli yılan fırlayınca demirtaş deliye döner)

    demirtaş: ''eşrefoğli, hamitoğli ve dahi tüm beylikler artık ceset oldi! yılanın rahmi kazına!''

    (adamlarıyla derhal çıkar ve eşrefoğlu'nun üstüne at sürmeye başlar. muhafız kılıcını çekip hacı ivaz'ın kellesini uçuracakken eretna araya girip onu durdurur)

    hacivat: ''vurun! vurun bu bahtsuz kafayu vurun ya. elçü dedüğünün ancak 3-5 seferü olur. benim daha ilk işüm. elçülük senin neyine. götün kadar eşrefoğlu hanluğu, ey kendini han sanan dübürzade süleyman, afedersünüz içiyü içiyü ondan sonra da sizin gibi tanrı suretli insanların arkasından konuşuyü, küfür edüyü. allah onun belasunu versün. allah bin beterini versün!''

    eretna: ''kafinur didindi, nirde?''

    hacivat: nirde? acaba nirde? süleyman itişmeyi değil, sevüşmeyi istedü hep. nasıl bi oyun ben de anlamadım ki bunu?''

    gerisini izleyelim..

    https://www.youtube.com/watch?v=uasrvpfdv9q
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap