1 entry daha
  • ilk bakışta bir çeşit oksimoron gibi gelse de, kişisel tanımlamalarla desteklenebilecek öznel bir kabulsüzlük durumu aslında.
    "farkında olmak, onun için bir şey yaptığın anlamına gelmez" demiştim ders verdiğim öğrencilerden birine.
    hayatın bir köşesine bağdaş kurup oturmuşsundur mesela, birileri oturtmuştur seni oraya belki. rahatsındır, sol ayağını sağ bacağının altına sıkıştırmayı ezberlemek kolaydır. öyle kalırsın uzunca bir süre ancak bacaklarının uyuşmaya başladığını farkedersin yavaş yavaş.
    şöyle dersin "sanırım ayağa kalkmalıyım", "ayağa kalksam iyi olacak", "ayağa kalkmam lazım", "ayağa kalkmak bu işi çözer"...
    işin cahilliği ise hala ayağa kalkmış olmayışındadır. geçsin ya da birileri tutup çeksin diye beklersin seni yukarıya. yine de en son yaptığın şey, ezberini bozup, gücünü toplamayı denemektir. basit gibi gözükse de en büyük yanılgılarımızdan biridir bu ve onun için bir şey yapmadığın sürece, farkında olmanın hiçbir anlamı yoktur aslında.
51 entry daha
hesabın var mı? giriş yap