6 entry daha
  • ağustos başağı'nda kayalı süleyman bir eşkıyadır. bir gün söğüt'te hamama geldiğinde kahramanlardan birine şöyle bir konuşma yapar:

    "-sen ne dersin be çocuk? ben oralardan inebilir miyim? bir kere adam vurdum, hapse girdim. mahpusluk damgasını yiyen adam, insan içinde insan gibi yaşayamaz. istese de bırakmazlar. belaya bulaşmışız bir kere. işte onun için dağlara vurdum kendimi. bir kocamış babam var, başka kimsem yok. o evinde oturur, bense hayvan inine benzer bir kovukta... farzet ki bir yılan deliği. beni kimse o delikten çıkaramaz, duydun mu çömlekçi? ordular gelse ayıramaz beni oradan. " (s. 110)

    devamında cepheye alınan veli karakteri türkü söylemeye başladığında kayalı süleyman üç kişiyle teslim olur.
    "
    (,,,)
    dönüp ötede sarp kayaları gösterdi,
    -aha orada!.. evvel çaltı'ydı mekanımız. sonra buraya geldik. " (s. 190)

    teslim oluşunu da şöyle anlatır:
    "-şu çocuk olmasa...çıkmayacaktım o kovuktan. işte onun sesi... beni insan yaptı. bir yılandım evvelden, ama yüreğim vardı. onu kaybetmemişim demek. hani şahmeran gibiydim. insafa geldim şimdi. imana..." (s. 192)

    sonra kendisine siper kazma işi verilir ve sonra cephede düşer.

    "erimekte olan bir mum... sayılı dakikalar içersinde kayalı süleyman da böyleydi. işte efsane şimdi son buluyordu. " (s. 208)

    alıntıların tamamı ağustos başağı 993 ötüken baskısından yapılmıştır.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap