7 entry daha
  • 'spoiler.

    gunlerdir aklimdan cikmayan uzun sure de cikmayacak bir film, kitap ve bir hikaye. kendisine alexander supertramp adini takip, parasini yakip butun hayatindan vazgecen bir gencin gercek hikayesi. emory'den aldigi suslu diplomasindan, zenginliginden, cok sevdigi kardesinden ve cok sevdigi kulustur arabasindan, o yasina kadar hayatinda sahip oldugu herseyden vazgecip yollara dusen, parasini yakan, ac kalan, surunen ve mutlulugu bambaska yerlerde arayan bir insanin hikayesi. sean penn'in senaryoyla ilgili elestirilmesini hic anlamis degilim, kaldi ki adam krakauer'in kitabindan esinlenerek bir film cekmis. krakauer'de aynen bizim supertramp gibi doktor ya da hukukcu olmak yerine kendini daglara vurmus, alaska'larda olumle yuzlesmis, kendisinin belirttigi uzere "sansli" oldugu icin sag salim donebilmis.

    filmin sonuna gore -gercekte nasil bir duygu icerisinde oldugunu bilmemiz pek mumkun degil- bazilari kendisinin aci icersinde oldugunu ve pisman oldugunu dusunebilir. ama ben sadece kendim oyle yorumlamak istedigim icin, acliktan ve erken ve buyuk ihtimalle yanlislikla bile olmus olsa da, kendisine bir sans daha verilseydi eminim ki oldugu yerde kalmaya ve orda yaslanmaya devam ederdi diye inanmak istiyorum.

    gene filmin sonunda, sean penn yorumunu incelemek gerekirse, chris mccandless yuzunde bir gulumsemeyle oldu ve yasli arkadasiyla tanik olduklari gokyuzunun aynisindan gorerek gozlerini dunyaya kapadi. bu da benim inanmak istedigim son efenim.
991 entry daha
hesabın var mı? giriş yap