8 entry daha
  • 1927 yılında kitap "hendek nakaratı" adıyla yayınlanmıştır.
    panait istrati herhalde bu ismi koyarken kitabı basacak olan dallamanın oyununa gelmiş. ve bir uyarıda bulunmuş:

    uyarı:
    bu romanın adı nerrantsula'dır ve ben günün birinde onun bu adla yayınlanmasını isterim, alelacele icat etmek zorunda kaldığım hendek nakaratı, bu kitaba benim verdiğim ad değildir. "hiçbir okuyucu nerrantsula'yı aklında tutamaz" şeklindeki iyi niyetli uyarı üzerine kitaba bu adı vermek durumunda kaldım. oysa nerrantsula ne kadar basit bir sözcük... çok hüzün verici bir şey bu!
    ...

    çocukluk hali işte, iki erkek aynı kıza aşık olur. hem de mahallenin en babayiğit kızına. kız, iki erkekten de vazgeçmek istemez. erkekler durmadan kızın gözüne girmek için türlü türlü iddialara girerler. sonra gençlik gelir...

    "kaderimin bana aynı tepside kalın dilimler halinde sunduğu acıları aldım kabul ettim."

    "seni baştan yaşamaya ihtiyacım var ey benim çocukluğum."

    "tanrım, yarattıkların için sana şükürler olsun! budala olduğumuz için hep kusur bulur dururuz; sen bizi bağışla ve abuk sabuk yargılarımızı umursama! tek bir üzüntümüz var; o da, vücudumuza şu boşuna kalabalık eden zavallı beyin yerine ikinci bir kalp koymamış olmandır."
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap