8 entry daha
  • empresyonizm ışığın peşindedir. genelde açık hava, manzara resimleri yaparlar ve resme başladıkları andaki ışık bozulmadan hızlıca resmi bitirmeleri gerekir. realizme karşı hatta genel olarak çizgisel üsluba karşı doğmuştur. gözlerin odaklandığı nokta dışındaki alanları, odaklandıkları nokta kadar keskin görmediğini savunur ve esas gerçekçi resimleri kendilerinin yaptığını ileri sürerler. zaten türkçesi de izlenimcilik. sanatçılar izlenimlerini resmetmişler demek oluyor bu.

    empresyonizm çağdaş sanatı açan kapıdır. ikiye ayrılır, post empresyonizm ve neo empresyonizm. post empresyonizmdeki bir çok sanatçı aynı zamanda ekspresyonist olarak da değerlendirilmektedir. mesela van gogh, gauguin. cezanne desek kübizmin fikir babasıdır. sanat çizgisel üslupla her yeri ayna yansıtmış gibi resimlemenin dışına çıkınca bambaşka yollar bulmuş kendine. bu yollar da dişli çarkları gibi birbirine geçen anlayışlar oluşturmuş diyebiliriz.

    ekspresyonizme gelecek olursak zaten türkçesi dışavurumculuk. yani sanatçı gerçeklikleri kendi duygu dünyasından geçirip değiştirip, dönüştürüp yorumlayıp, dışa vuruyor diyebiliriz.

    empresyonizmde anı, gördüğünü, izlenimlerini hızlıca ışık kaçmadan resmetmek varken ekspresyonizmde ışıkla bir kavga yok, gördüğünü resmetme telaşı yok, nesneleri kendi duygu ve düşünce süzgecinden geçirerek yorumlama, yansıtma kaygısı var. bu bakımdan ekspresyonizm zaten post empresyonizme de göz kırpar.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap