2 entry daha
  • o gece, sıcaklık sıfırın altına düştü ve soğuk rüzgarlar esti. askerler kanamadan ve soğuktan donarak öldüler. geceyle beraber sessizlik çöktü.

    "ama sessizlikten yeni sesler doğdu, sessizlikten daha kötü, garip, anlaşılmaz sesler, nereden geldiklerini anlayamıyordunuz. boğuk bir inilti, sanki binlerce akortsuz ses aynı notayı çıkarıyormuş gibiydi. garip, tüyler ürpertici, duyması ve katlanması güç, yakınlığıyla da ürperten. kıvranan armoni, yardım isteyen çığlıklarla kesiliyordu. kimisi bir damla su için yalvarıyordu. kimisi tanrı'dan merhamet diliyor, kimi de düşmanın korkunç şekilde başladığı işi, bitirmesi için arkadaşlarına yalvarıyordu. ve kimisi de hayal aleminden gelir gibi seslerle, sanki yanlarındaymış gibi sevdiklerinin isimlerini sayıklıyordu.

    arka fonda, sürekli olarak, acılarını dile getirme konusunda çok umutsuz veya çok kahraman olan kapalı dudaklardan çıkan derin, bas nota vardı.

    sonunda, bitkinlikten ve depresyondan, iki ölü askeri biraz kıpırdattım ve aralarına yattım. üçüncü bir askerin göğsünü yastık yaptım, paltosunun eteğini yüzüme çektim ve uyumaya çalıştım."
    -albay joshua lawrence chamberlain, 20. maine gönüllüleri piyade alayı
hesabın var mı? giriş yap