6 entry daha
  • kemalist cumhuriyet'in siyaset bilimi literatürüne geçmiş olan meşhur paranoyası:

    https://scholar.google.com.tr/…evres syndrome&btng=
    https://en.wikipedia.org/…%20greece%2c%20britain%2c

    sevr sendromu terimi, türkiye'de son derece yaygın olan "tüm dünyanın türkiye'yi bölmeye veya yıkmaya çalıştığı" inancını ifade etmektedir. bu paranoya, cumhuriyet tarihi boyunca türkiye'nin iç ve dış politikasını şekillendiren en önemli unsurlardan biridir.

    sevr sendromu'nun varlık sebebi olarak, iki temel unsur sayılabilir:

    1. kendini önemli hissetme arzusu:

    uzun bir süre cezayir'den kafkasya'ya, mekke'den belgrad'a uzanan topraklarda dünyadaki süper güçlerden biri olarak hüküm süren türkler için; anadolu ve doğu trakya'ya sıkışıp kalmış, birçok yönden geri kalmış bir ülke durumuna düşmek büyük bir travma olmuştur. bu gerilemenin sebeplerini araştırıp ortadan kaldırmak yerine, kemalist cumhuriyet, eski gücünü ve önemini yitirdiğini kabullenmeyi reddederek, kendisine ve halka tüm yabancı devletlerin işi gücü bırakıp kendisini bölüp parçalamakla uğraşacak kadar önemli olduğu masalını anlatmayı seçmiştir. halbuki, bu masal anlatılırken türkiye; abd'nin orta doğu'daki ileri karakolluğu görevini yapmakta olan, fakir, siyasi yönden istikrarsız, bilim ve teknolojide geri kalmış, 80'li yıllara kadar da içine kapanık, gayet sıradan bir devlettir.

    2. dış düşman arayışı:

    otoriter rejimlerin iç siyasette yaptıklarını meşrulaştırabilmek için bir dış düşman belirlemesi çok sık görülen bir durumdur. kemalist cumhuriyet, yıllar boyunca başta kürtler ve dindarlar olmak üzere toplumun birçok kesimine akıl almaz zulümler uygulamış, bu zulümleri meşru gösterebilmek için de tüm dünyanın türkiye'yi yıkmaya çalıştığını, hakları için mücadele eden dindarlar ve kürtlerin de bu dış güçlerin maşası olduğunu iddia etmiştir. cumhuriyet'in ilk yıllarında şeyh said, seyit rıza, iskilipli atıf hoca gibi kemalist rejimle başı hoş olmayan kişilerin hepsinin "devleti çökertmeye çalışan ingilizlerin ajanı" olduğunun öne sürülmesi buna en uygun örnektir. bir dış düşmana ihtiyaç duyulmasının bir diğer sebebi de, ülkenin tüm geri kalmışlığının faturasının kemalist rejime kesilmesinin önüne geçilmek istenmesidir. terörün, fakirliğin, darbelerin, siyasi istikrarsızlığın, bilimsel ve teknolojik yetersizliklerin sebebi olarak "herkesin türkiye'ye düşman olması" gösterilmiş, böylece kemalistler suçu kendi üzerlerinden atmaya çalışmışlardır.

    (bkz: dış mihraklar/@the dawn mist glowing)

    kimi dış aktörlerin türkiye'nin toprak bütünlüğünde gerçekten de gözü olabilir: istanbul'u ve kıyı ege'yi ele geçirmek isteyen bazı aşırı sağcı yunanlılar* veya doğu anadolu'yu alarak büyük ermenistan'ı gerçekleştirme hayalleri kuran kimi ermeniler buna örnektir. fakat bunlar gerçeklikten uzak, ciddiye bile alınmaması gereken, marjinal fikirlerdir. bunlara bakarak dünyadaki herkesin türkiye'ye düşman olduğunu iddia etmek ve bu yönde politika üretmek sadece devlet yönetme yetkinliğinden uzak olmakla açıklanabilir.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap