6 entry daha
  • ben kendisini olağanüstü hal bölge valisi olmadan önce tanıyorum.
    sene 1988. sağlık meslek lisesini bitirdim ve trakya üniversitesini kazandım. öğrenim durumundan tayinimi direkt edirne'ye yaptırdım. o zamanlar öğrenim durumu diye bir tayin sebebi vardı. haftada üç tane 16 şar sattlik nöbet tutuyorum, geri kalan zamanlarda okuldayım.okul da stajlı nöbetli falan.(anesteziyoloji)

    yeni başladığım, yemekhaneye gideceğim diye yanlışlıkla morga falan indiğim bir dönemdeyim hala. olsa olsa 3-4 haftalık hemşireyim, ameliyathanede çalışıyorum. bir gün okuldan çıkıp koşa koşa nöbete geldim ki, bizimkiler vali gelecek diye telaşta. ameliyathane zaten temiz yer. dinlenme odasında bile ameliyat yapılacak derecede temizlenmiş, parlatılmış. sorumlu hemşire bana sıkı sıkı tembihliyor, forma falan düzgün olsun, saygıda kusur edilmesin diye. vali bizim tarafa da gelecek diye beklerken mesai bitti, herkes evine gitti. bir başıma valiyi beklemeye başladım. resmen devlet memuruyum ama, daha 18 i bile doldurmamışım, bırak denetlenmeyi hayatımda ilk defa canlı canlı vali göreceğim. hala var mı bilmiyorum da, o zamanlar reşit değilsen mahkemeden kaza-i rüst kararı alıp çalışabiliyordun veya rüşt gerektiren başka işlemler yapabiliyordun.

    neyse, bizim başhekim, vali, korumaları , başka tanımadığım bir sürü insan koridorun ucunda belirdi. o zamanlar ameliyathane kapısını zincir dolayıp asma kilitle kilitliyoruz, maske, bone, önlük ve galoşlarımız kumaştan. kilidini açtın giyindin diyene kadar kapıda 15 dk oyalanıyorsun. ben valinin ameliyathanenin içine gireceğine ihtimal vermemiştim. en fazla etrafa bakar, bana birkaç soru sorar falan. bizim dinlenme odası, sterilizasyon odası, uyandırma odası falan açık zaten.

    başhekim demez mi, açsana kapıyı kızım ameliyathaneye giricez diye. hemen kapıyı açtım, valinin kucağına galoş, maske,bone, önlük olan bohçayı tutuşturdum. başhekim, boşver onları biz gidince ultraviyoleleri açarsın dedi. ya o sırada acil ameliyat çıkarsa napıcaz dedim. vali, hemşire hanım görevini yapıyor, lütfen üstelemeyin dedi. başhekimle ikisi 10 dk boyunca bütün o kumaşlarla bağcıklarla boğuşup öyle girdiler içeri. geri kalanları içeri sokmadım. steril malzemeleri bitirmesinler diye.

    yıllar sonra bu olayı, o zamanki yöneticiler bürokratlar ne zarif insanlarmış diye defalarca hatırladım. şimdiki ak bürokratlara falan öyle birşey yapsan seni mimleyip süründürürler. sonraki dönemlerde, geldiğinde elimdeki işi bırakıp ayağa kalkmadım diye laf işittiğim şube müdürleri de gördüm. veya özel kalemine istediği ilaç yazılmadı diye doktor süren valiler. daha niceleri.

    evet,o zamanlar daha 17 sindeki beni, başhekime rencide ettirmeyen vali ünal erkan idi.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap