2 entry daha
  • çocukluğumdan beri karşıma bir şekilde birbirinden bağımsız zaman aralıklarıyla çıkmış, kulaklarımın duymuş olduğu melodilerin, gözlerimin görmüş olduğu cümbüş ve hızlı, kıpır kıpır renklerin sahibi yönetmen wong kar-wai'nin ilk filmiydi izlediğim, bunca yıl bekledikten sonra. ancak gerçekten her şeyin bir zamanı var; dram filmlerinden keyif almaya başlayalı en fazla 3-4 sene oluyordur, nereden baksak filmdeki ilk polis karakterinin doğum gününü kutladığı yaşlardayım ve evet, iyi ki şu günlerde izlemeye başlamışım.

    filme gelecek olursak, iki ayrı, tertemiz yürekli polisin birbirinden çok farklı aşk hikayelerini ele almakta, iki filmin tek bir perdeye sığdırılışı gibi; birinci ve ikinci yarıdan oluşmakta film. başkahramanlarımız arasındaki geçiş sonrası aynı kalan unsurlar yalnızca aşkın kendisi, mekan, birkaç yan rol ve müzikler diyebiliriz. enfes oyunculuklar, samimi bir anlatıcı diliyle bezenmiş, büyülü renklere ve hızlara sahip olan bir filmdir denilebilir. gösterim yılını 1994 olarak görsek de çekim kalitesinin günümüz filmlerinin çoğunu bir kenara atacağı gerçeğini de unutmamak gerekir. yaşamın belkide en hassas, insanın içini cız ettiren noktalarına da yer yer dokunmuş, izleyeni uzaklara götürmüştür.

    örn. "if memories could be canned, would they also have expiry dates? ıf so, ı hope they last for centuries."

    beni en çok etkileyen nokta ise ikinci polisimizin nesnelerle kurduğu monologlardır, bu konuda yalnız olmadığımı bilmek öyle tatlı bir his ki; kelimeler kurduğumuz o bağları, duygulanımları ve daha fazlasını anlatabilir mi peki ? 'eh, anlattığı kadar' demiştir sanki bu filmde wong kar-wai.

    örn. "[to new soap's bar] you mustn't let yourself go. you've gained weight so fast. she may have gone but life goes on. you must stop indulging yourself. [to new towel] you're a real disappointment to me. you've changed so much. you can't just switch personality like this. her walking out is no excuse. [as it drips] ıt was such a relief when ı saw it crying. ıt may look different, but it's still true to itself. ıt's still an emotionally charged towel."
128 entry daha
hesabın var mı? giriş yap