9 entry daha
  • neil peart'e sormuslar, "dunyanin en iyi davulcusu olmak nasil bir duygu?" diye, cevab vermis "ben ne bileyim, gidin stewart copeland'e sorun".

    takdir edilmeli ki, stewart copeland, rock alemlerinin gelmis gecmis en buyuk davulcularindan biri. bir message in a bottle'da olsun, ne bileyim bir every little thing she does is magic'de olsun, so lonely'de olsun, insana sadece davul dinletip parcayi kacirtan performanslar cikartmistir. the police sarkilarindan da anlasilacagi uzere fazlasiyla unique ve reggea-style bir davul teknigine sahiptir. cogunlukla sadece hi-hat ve bass drum'la parcayi goturebildigi gorulmustur. hakkini vermek lazim gelir; bir kere, tam bir hit canavari olan boylesine populer bir grupta* bu denli ust duzey davul teknikleri kullanmasi, siradan dinleyicinin siklemeyecegi, anlamayacagi karmasiklikta ritm patternlerini hit sarkilara yedirebilmesi de ayrica takdire sayandir.

    bunun disinda, the police'in dagilmadan onceki son yillarinda, sting'le olan kavgalari pek meshurdur. kavgadan kastim, tartisma filan degil bu arada. bildigin tekme tokat kavgalar zuhur etmis bu ikilinin arasinda. oyle ki, halk cocugu sting ile aristokrat evladi stewart copeland arasindaki bu kavgalardan
    genellikle copeland galip ayrilmis; kavga neticesi kaburga kemiklerinden birkaci kirilan sting'e ise acil sevris yolu gorunmustur. provalar esnasinda sting'in kafasinda patlayan tomlardan, trampetlerden ise bahis acmak bile istemiyorum.

    bu arada, son olarak, kisi hakkinda en luzumsuz bilgi kontenjanindan, cia ajani olan babasinin adinin miles copeland jr oldugunu da belirtmek ister su deli gonlum.
18 entry daha
hesabın var mı? giriş yap