5 entry daha
  • matematik ile felsefe arasında, platon'dan beri belki de ilk kez ciddi bir bağlama girişi yaparken,,, kant'ın çıkarımının geometri özündeki düşüncesini paylaşırken (mekansal bir sezgi ile doğarız, bu bize verilidir, geometri bu evrensel kendiliğindenlik ile kurulur) ama öte yandan aritmetik konusunda onun sezgisel yeti kuramına karşı çıkarken ve arı mantıksal olarak aritmetiğin kurulabileceği savı ile hareket ederken,,, ardından eğer duyu algılamasıyla ya da sezgiyle sayılar bize verilmiyorsa, o halde sayılar bizde nasıl bulunurlar, onların nasıl farkında oluruz, ve onların sayılar olan nesneler olarak, bilgiye konu olanlar olarak bulunmasının olanağını sağlayan nedir? sorularıyla yüzleşirken ve bu onto-epistemo-lojik soruları anlam bağlamı içerisinde dönüştürerek, sayılara nasıl anlam atfedilire çevirirken,,, böylelikle büyük üstadı tüm bu durumlar içerisinde, felsefe ile matematiğin görkemli köprüsünün üstünde, hangi nesnelerin varolduğu ve nasıl varolduğu sorusundan cümlelerin anlamlarına doğru bir soruşturma, bir dönüşüm içerisinde,,, buluruz.

    üstadın en dikkat çeken eserleri: über sinn und bedeutung, 1892 (on sense and reference-anlam ve gönderge üzerine) ve gedanken, 1918 (thoughts- düşünceler) adlı eserleridir.
21 entry daha
hesabın var mı? giriş yap