7 entry daha
  • istiklal caddesi'ne jogging amaçlı çıkan turistler görmüşümdür. tramvayın, birbirine yapışmış kalabalığın, yağmur gölcüklerinin, çöplerin ve dilencilerin arasından adidas koşu takımları ve ipod'larıyla ustaca sıyrılırlarken yurdum insanı "noluyo lo" edasıyla bakar bir süre arkalarından. sevgili jogger ise dışında gelişen bu sessiz yaşamın gerçekliğinden kuşkulu, kendisi için hazırlandığına inandığı dekorlara bakarak koşturmaktadır.baudrillard jogging hakkında şöyle buyurmaktadır:

    "jogging yapmak koşmak değil, kendi bedenini koşturmaktır.[...] buradaki zevk ya da acı ne sportif ne de tenseldir. katıksız bir bedensel harcamanın zevki ya da acısı değildir, sonsuz işleyişin ve maddesizleştirmenin zevki ya da acısıdır, edimselliğin çilesi ve esrikliğidir bu. [...] hiçbir şeyin, koşma yetisini durmadan uygulamak için koşmaktan daha boş olmadığı söylenebilir. ama yine de herkes koşuyor..."*
19 entry daha
hesabın var mı? giriş yap