3 entry daha
  • bir savaş dönemi filminde hele hele ki 2. dünya savaşı esnasında yaşanan olayları anlatan bir filmde atmosfer önemlidir. atmosferi ne kadar iyi seyirciye yansıtırsanız, seyirci o kadar filmin içine girer, filme kendini kaptırır yani filmi beğenir. bu yüzdendir ki er ryan i kurtarmak'i izlerken pek çok kişi normandiya çıkartması sahnesinde sinema koltukları arasında sipere yatmış, ekibin doktoru annesini sayıklayarak ölürken göz yaşlarını tutamamış, korkak eleman cephane yetiştiremedi diye diğer asker göğsünden bıçaklanırken sinirinden sinema perdesine uçan tekme atarak girişmiştir. evet bunları yapatıran filmin atmosferidir. peki seyirciyi bu derecede filmin içine çeken atmosfer yaratmanın sırrı nedir? bu sırrı bilsem burda entry kasmak yerine gider film çekerdim, paraya para demezdim, neyse...

    ancak zwartboek'u izledikten sonra şunu kesinlikle söyleyebilirim ki bir yönetmen bir savaş filmi atmosferi yaratmak istiyorsa kesinlikle başrolde, beyaz tenli, renkli gözlü, inanılmaz tatlı göğüslere sahip olan ilah gibi bir hatun oynatmamalı, hadi bi şekilde oynatmak zorunda kaldı diyelim o zaman o hatunu mimkin mertebe giyinik tutmalı. çünkü efenim tam kendinizi savaşın dehşetine, rezilliğine veriyorsunuz, insanlar zamanında nasıl yapabilmiş bunları diye düşünüyorsunuz, yani filmin tam içine giriyorsunuz ama tam o esnada hop bi yerden güzel ablamız ve güzel memeleri olaya müdahil oluyor. ben zaten daha filmin başında carice van houten'ı ve o güzel göğüslerini göl kenarında güneşlenirken görünce dedim kendime "bu güzel hatun ve bu güzel memeleri bu filmi piç eder" diye ve netekim ilerleyen sahnelerde de etti...

    yalnız yanlış anlaşılmasın, filmi beğenmedim demiyorum, özellikle erkek izleyiciler için seyri güzel bir film olmuş ama dediğim gibi bir savaş filmi olmamış. bu beklentiyle gidenler hayal kırıklığına uğrayacaktır.

    --- spoiler ---

    son olarak mükemmel göğüsler haricinde filmle ilgili aklıma takılan noktalar şunlar oldu: bütün karakterler neden çok hızlı konuşuyodu? sanki kovalayan var? tamam savaştasın, zaman değerli ama hele bi dur bi soluklan... ikinci olarak bütün ailesi gözlerinin önünde katledilirken ve katledildikten sonra gözünden bir damla yaş gelmeyen başrol oyuncumuz bi yerde düşmanı sayılan alman subayı müntze'nin öldüğünü öğrendiğinde ağlama hatta sinir krizine girmesini ilk başta yadırgadım. ama sonra göğüslerinin hatrına affettim kendisini...

    --- spoiler ---
30 entry daha
hesabın var mı? giriş yap