27 entry daha
  • hadi dualizmden girmisken millet devam edelim ve gorunurde dualizme yol acarmis gibi gozuken ama yolacamayan indirgemeciligin bilinc arastirmalari acisindan onemine bir kere daha dokunduralim. oncelikle bilinci anlamak icin gittikce daha temel bir seviyede arastirma yapmak kavrayisimizi ne noktada bulandirmaya, "anaa bilgi kayboldu ulan yoksa bu bilinc fizikle kimyayla aciklanamayacak bir homunculusun halt etmesi mi?" dedirtmeye baslar?

    yani mesela yukarida pek sevdigim bir dusnurun anlattigi gibi daha temele indikce (psikoloji->biyoloji->kimya -->fizik) nerede kavrayisimizi kaybediyoruz da algimizin yol tutusu azaliyor? mesela psikoloji seviyesinden biyoloji seviyesine indigimizde temelde bilgi kaybi yokken var olan her hangi bir bilgiyi isleyemez, anlayamaz hale geliyor muyuz? peki varsayalim biyolojiyi bitirdik ve baktik bilinci biyoloji seviyesinde aciklayamadik ve kimya her seydir diyerek kendimizi neurotransmitter, potasyum iyonlari, gaba dunyasina falan attik ve dedik ki ne synaptic structure ne de daha makro beyin organizasyonu bilinci aciklamak icin yeterli degil. o zaman, yani kimyaya indigimizde, ayni miktardaki bilgiden daha az cikarim yapabilir hale gelmis olacak miyiz? bak fizige bile girmiyorum daha cunku eninde sonnuda is kuantum sureclerine giriyor. her neuron duzenli olarak tek tek iyonlarla, yani parcaciklarla ugrasiyor ve aynen atp uretimi gibi (atp uretimi elektron transferine dayandigi icin) bu da eninde sonunda kuantum teorisinin ve belirsizlik ilkesinin falan arka bahcesine giriyoruz demek.

    psikoloji --> biyoloji adimini mesru kilmak belki nispeten en kolayi ama psikolojinin kendisi henuz daha bilince tam tesekkullu bir saldiriyi yapip bitirmedi. eninde sonunda bilincin aciklanmasinda en buyuk adim belki de cognitive neurosciencedan gelecek. bir sekilde beynin fizyolojisini daha iyi anladigimizda beyinde temel fonksiyonlarin isleyisi sirasinda nasil yan urunler yaratildigini, bilincin bu yan urunlerden birisi olup olmadigini, bilincin dogal secilim sonucu evrimlesmis bir fonksiyon mu yoksa baska isler icin gerekli olan ust duzey beyin fonksiyonlarinin ortaklasa bir kazasi mi oldugunu falan eninde sonunda anlayacagiz ama butun bunlar icin indergemecilikten bahsetmeye daha cok var. cunku beynin fizyolojisini, fizyolojinin beynin fonksiyonelligi ile olan iliskisini falan daha yeni yeni ogrenmeye basladik. yani bilinc arastirmalarinda psikoloji->biyoloji->kimya-->fizik dizisinde ilk adimdan ikinci adima anca anca geciyoruz. orada da tam bir gorus birligi yok. yani neuroscience diyor ki beyin eninde sonunda bir organ ve bilinc gibi, visual cognition gibi karmasikligi yuksek surecler beynin biyolojisine organik olarak bagli. o zaman bilinci anlamak icin once beynin ne menem bir sey oldugunu anlamak onun urunu olan zihni anlamak, kavramak icin on sart. daha kimyaya fizige girmeden bilinci bir emergent property oalrak gorup snapslara dogru gitmenin, cevabi beynin kendisinde aramanin sonuca goturmeyecegine inananlar da var. bir de roger penrose gibi

    -"sen once kuantum teorisini bitir sonra beyine gel, beynin fizigini kavramaktan uzagiz ve bana oyle geliyor ki self ve soul gibi sorunlara fiziksel bir cevap yok"

    diyenler var.

    simdi diyecegim o ki, neuroscience bile isin o kadar basinda ki bilinci kavramak icin beyindeki elektro kimyasal etkilesimlere inmenin kavrayisimizi bulandiracagini, bir dualizm hayaleti yaratacagindan endise etmek icin cok erken.
338 entry daha
hesabın var mı? giriş yap