5 entry daha
  • geceyarısı mutfağa girilir, halıya basıldığında çoraplarının ıslandığını hissedersin. panikle bağırırsın mirovaya*koşşş mutfağı su basmış! suyun kaynağı araştırılır, kalorifer tesisatını döşeyen ustalar kombi bağlantısında bir yamukluk yapmıştır ve ortalık su içindedir. aralık ayında dışarıda kar yağaren, buz gibi suyla dolan mutfak her türlü bez hatta eski bir çarşaf yer bezi yapılmak suretiyle temizlenir. halılar rulo yapılır, allahtan soba henüz kaldırılmamıştır, leğenin içine konularak sobanın arkasına bırakılır kurusun diye.

    bir gün sonra:

    salonun kapısının altından geçen kalorifer tesisatında kaçak vardır, salonu su basar, laminat parkeler su çekip bir nevi köprü olaya heveslenirler. bir süre sonra kapı kıpırdayamaz hale gelince zorla salona girilir, elde keserle köprü imha edilir, la havle çekilir. tesisata bakmaya gelen ustaları kontrole gelen sevgili dayımız oturma odasının kapı kolunu bozar. tamir edeyim derken tamamen kullanılamaz hae getirir. kapıyı kapılı tutmak için bir gazetenin üzerine koyulan piknik tüpünün ağırlığından faydalanılır. neden mi gazete? odadan dışarı çıkınca kapı altından gazeteyi çekmek suretiyle kapı kapatılmaktadır. yokluk yaratıcılık sınırlarını zorlamaktadır.

    bikaç gün sonra:

    purple rain in tatil günüdür işe gitmemenin sevinciyle uykudan uyanmış, mırıl mırıl dolanmaktadır evde. bir ara elektriğin olmadığını farkeder. neyse gelir birazdan deyip önemsemez. saatler geçer, akşam olur elektrik gelmez. elektrik idaresinden görevliler gelir bu arada. elektrik direğinden eve uzanan ana kablo yanıp kül olmuştur, hatta bu yüzden sokağın tamamı elektrikten yoksun kalmıştır. diğer komşular elektriğe kavuşurlar fakat purple rain ve mirovaya nın evi karanlıkta kalmıştır. aynı bahçede oturan amcanın evinden bir kablo ile elektrik çekilir. sigortaya bağlanır. fakat aşırı yükeme olmasın diye çamaşır makinesi çalıştırılamaz. elektrik alışverişi nedeniyle her iki evin birer penceresi de açıktır günlerdir. bu arada tesisatı döşeyen ustanın peşine düşülür. elde gerekli kablonun olmadığını, sipariş vereceğini söyler. on gün beklenir. kablo gelir, tesisatçı bu arada bize küser. daha önce dayımızla çalışan zat-ı muhterem yeni inşaatın elektrik ihalesi ona verilmedi diye yan çizer işi halletmeye gelmez. iş inada biner. olan bize olur, iki aydır amcanın evinden elektrik kullanmakta, her hafta sonu elimizde çamaşır sepetleri kapılarına dayanıp çamaşır makinelerini kullanmaktayız. ayrıca ev bir nevi nasreddin hoca türbesi misalidir. geceleri ironik olsun diye açık duran pencereye inat, kapıyı kilitleyip yatıyoruz.

    bikaç gün sonra:

    doğalgazın açılışı için 20 gün içinde üçüncü kez gelen ekip nihayet açılışı yapar. en sevindiğimiz şey ise komşu elektriiği ile kombiyi çalıştırabileceğimiz müjdesi olmuştur. bir de artık mutfakta sıcak su ile bulaşık yıkayabilmek düşüncesi içimizi ısıtmıştır. bir heves kombi çalıştırılır, mutfakta bulaşık yıkanmaya başlanır. o da ne su buz gibi akmaya devam etmektedir. acaba su ayarı mı düşük deyip kombi kontrol edilir, normaldir. sonra banyodaki musluklar kontrol edilir, orada sıcak su akmaktadır. evin su tesisatını yaptıran sevgili dayı bir hışım aranır. tamamdır yaptırırız cevabı alınır. yaklaşık iki ay olmuştur, mutfakta hala soğuk su ile bulaşık yıkanmakta,her bulaşık yeni küfürler yaratmamıza sebep olmaktadır. tesisatçılardan nefret edilmektedir. bulaşık yıkarken suyun damarları dondurucu etkisini azaltmak üzere bulaşık eldveni alınır bu arada, eldiven delik çıkar, içi su dolar. ikinci paket alınır, o da aynı şekilde defoludur, eldiven üreticilerinden de nefret edilir.

    bikaç gün sonra:

    yağmur yağar, önemsenmez doğal olarak. sonra gece uyumak üzere yatak odasına gidilir, dolabın altından sızan su dikkati çeker. duvardan su sızmaktadır ve panik içinde dört kapılı dolap ahlayıp poflayarak çekilir. arkasındaki su temizlenir. o kadar zor çekilmiştir ki ağır dolap, belki yeniden su basar düşüncesiyle çekildiği yerde bırakılır.

    bigün sonra:

    tuvaletin kapı kolu kendi kendine kitlenir. tek teselli içeride kimsenin olmaması ve banyoda bir klozetin bulunmasıdır.

    bikaç gün önce:

    mirovaya nın gözü odadaki florasanımsı aydınlatma şeysine takılır. aaaa! der. purple rain de tavana bakar, floresanımsı şey ait olduğu yerden kopmuş aşağı doğru sallanmakta, sadece kablo aracılığı ile tesisata tutunmaktadır.

    bonus:

    bütün bu olaylar iki aylık süre içinde olup biterken ve biz nedir bu talihsizlik diye dırlanırken, evin iki üyesi de sevdiceklerinden ayrılmış, talihsizlik böylece zirve yapıp tavana vurmuştur. çöldeki bedevi de kim oluyormuş lafı artık mottomuzdur. dillere pelesenktir.

    dün:

    çocuklar top oynarken arabanın sol aynasının feleğini şaşırtmışlar, servise telefon açılıp fiyat alınınca, bir koşu evden koli bandı alınıp tamirat gerçekleştirilmiştir. bedevi? who s that ? demeye devam.
21 entry daha
hesabın var mı? giriş yap