52 entry daha
  • dünya'ya diz çöktüren? rusya'dan çıkmış mutsuzluğun ve umutsuzluğun filmi.
    film bittiğinde aklımda en çok kalan şey otobüsteki insanların suratındaki bıkkınlık ve mutsuzluk oldu. dipsiz bir kuyu gibi beni de içine çekti o anlar.

    ayrıca geçenlerde baştan sona kokuşmuş bir fatih akın filmi olan (bkz: der goldene handschuh)'u izlerken, bu filmden tiksindiğim kadar tiksinmemiştim. ortadaki yolsuzluğu, rüşveti, bürokratik kaypaklığı görünce anladım ki anlatılan bizim hikayemizdir aslında.

    daha da kötüsü bizdekilerde artık en ufacık bir otorite korkusu kalmamış, burdaki adamlar soruşturma geçiririm, hapse girerim diye tutuştu en azından.
    yine dimitri'nin bu adamlarla konuşurken boka bakar gibi bakması, sürekli yumruğunu sıkması da yabancı bir tepki değil.bulunduğum ilde ne zaman bir yetkili görsem yolumu değiştirecek yer arıyorum, bırak selam vermeyi, yüz yüze dahi gelmeyim şunlarla diye. o yüzden seni çok iyi anlıyorum dimitri comrade...
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap